VAN - Kadına yönelik her türlü şiddet karşısında başlatılan “Şiddeti Frenliyoruz” projesinin Van ayağını yürüten STAR Kadın Derneği kurucu üyesi Meryema Aslan, şiddetle mücadelenin sadece dernek işi olmadığını vurgulayarak, “Güçlerimizi birleştirirsek yaşam hakkımıza sahip çıkabiliriz” çağrısında bulundu. Van’da kadına yönelik her türlü şiddete karşı 2020 Mart ayında kurulan ve 7 Nisan’da da 1’inci Olağan Kongresi’ni gerçekleştiren STAR Kadın Derneği, yeni dönemi yeni projelerle karşılıyor. Dernek bu kapsamda Mor Salkım Kadın Dayanışma Derneği’nin “Şiddeti Frenliyoruz” projesinin Van’da yürütücülüğünü yapıyor. Proje kapsamında Bursa, Van, Edirne, Trabzon ve Mersin’de çalışmalar gerçekleştiriliyor. Derneğin kurucu üyelerinden Meryema Aslan, projeye dair JINNEWS'te Hikmet Tunç'a konuştu. ‘Tüm kadınların yanında olmak istiyoruz’ 21’inci yüzyılda ülkede cinsiyet ayrımcılığın tavan yaptığına ve bunun temelinde iktidarın kadına yönelik şiddet politikalarının olduğuna işaret eden Meryema, Van’da bu politikalardan kaynaklı uzun süre kadınların başvurabileceği mekanizmaların ortadan kaldırıldığını belirtti. Kentte şiddete karşı mücadele eden kurumların eksikliğinin uzun süre yaşandığını dile getiren Meryema, “Yeni dönemle birlikte daha çok mahallelerde kadınlara derneğimizi anlatmakla yola çıktık. İhtiyacı olan tüm kadınların yanında olmak istiyoruz. Dil, din, ırk ayırmaksızın tüm kadınlara ulaşma hedefini önümüze koyduk. Kent merkezinde bulunan dernek binasına kapanmaktansa bu çerçevede semt pazarlarında, sokaklarda, evde her alanda kadınlarla bir araya gelmeye çalıştık, çalışmalarımız sürüyor” dedi. 1 milyonu aşkın nüfuslu kentte yalnızca bir sığınma evi Sözlerinde, şiddetle mücadelede sivil toplum örgütleri (STÖ) ile birlikte hareket etmenin önemine dikkat çeken Meryema, bunun farkındalığıyla Türkiye’deki tüm STÖ’lerle ortak mücadele ağını geliştirmeye çalıştıklarını söyledi. Meryem, “Bunun için Edirne’den Van’a Mor Salkım’ın ‘Şiddeti Frenliyoruz’ projesinin Van’da STAR Kadın Derneği olarak yürütücülüğünü yapıyoruz. Proje ile tüm kadınlara ulaşmak amaçlanıyor. Tüm sivil kuruluşlar olarak kadına yönelik cinsel, ekonomik, psikolojik, her türlü şiddete karşı birlikte çalışmayı esas alıyoruz. Mor Çatı’nın sığınaklar kurultayındayız. Bu noktada kaynakların yetersizliğinin farkındayız. Sadece kentte ŞÖNİM’e bağlı bir sığınak evi var. Aslında sığınma evlerinin yetersiz olduğunu, sığınma evlerinin kadınların ihtiyaçlarına cevap olmadığını biliyoruz” şeklinde konuştu. ‘Şiddeti Frenliyoruz’ projesine şoförlerden ilgi “Şiddeti Frenliyoruz” projesinin kentte bulunan taksi şoförlerini kapsadığını kaydeden Meryema, bu kapsamda Van Şoförler ve Otomobilciler Esnaf Odası ile birlikte hareket ettiklerini belirtti. Projenin Van ayağının yürütücülüğünü kendilerinin yaptığını dile getiren Meryema, “Van’da 5 taksi durağından 50 şoför belirledik. Van genelinde 41 yer tespit ettik. Çünkü özellikle bahar aylarıyla birlikte turistlerin çokça ziyaret ettiği bir kent haline geliyor. Özelde eğitimlerimize 50 şoför gelecek şekilde ayarladık. Her ilin bulunduğu şoförler odasıyla birlikte yürüttüğü bir projedir. Sadece taksi şoförlerini kapsayan bir projedir. Ancak talep bunun çok ötesindeydi. İnanılmaz bir etki gelişti. Şoförlerin katılım talepleri üzerinden böylesi bir projeye gereksinimin önemine vardık” ifadelerini kullandı. Bir taksi şoförünün başvurusuyla proje gelişti Projenin, bir şoförün önerisi üzerine geliştiğine değinen Meryema, şunları kaydetti: “Proje bir şoförün Mor Salkım’a gelerek bir müşterisinin alelacele taksiye bindiğini ve endişeli olduğunu, bunun karşısında kendisinin nereyi arayacağını, nereye başvuracağını bilmediğini söylemesi üzerine gelişti. Evinde ya da başka bir mekanda şiddete maruz kalan kadın ilk olarak o mekanı terk etmek için bir taksiyi arayarak oradan kurtulmaya çalışır. Bindikten sonra da kadın maruz kaldığı durum karşısında nereye başvuracağını bilmez. Bundan dolayı öneri dikkate alınarak aslında kadınların böylesi bir ihtiyacının olduğunu da fark ettiler. Çünkü taksilere her kesimden herkes biniyor.” 4 dilli broşürler dağıtıldı Meryema, şu ana kadar 5 durakta verdikleri eğitimlerin yanı sıra şiddet karşısında aranması gereken iletişim numaralarının da yer aldığı projenin amacını özetleyen broşürler dağıttıklarını söyledi. Bildirileri Kürtçe, Türkçe, Farsça, İngilizce olmak üzere 4 dilde yayınladıklarını kaydeden Meryema, “Yine iletişim numaralarının yer aldığı kalemler ve taksi aksesuarları da hazırlayarak; taksi duraklarında hem şoförlere dağıttık hem de araçlarında bulundurmalarını sağladık. Hemen ardından iletişime geçtiğimiz taksicilerin olay anında iletişim numarasını arayarak anında müdahale etme ağı oluşturduk” diye konuştu. ‘Duyarlılığın ortaya çıkması önemli’ Proje ile birlikte “şiddeti frenlemek istediklerinin” altını çizen Meryema, “Amacımız toplumsal cinsiyet eşitsizliği konusunda farkındalık oluşturmak. Her gün kadına yönelik şiddetle birlikte kadın cinayetleri, çocuk istismarları giderek artıyor. Daha fazla kesime ulaşmak istiyoruz. Toplumdaki diğer kesimlerin ihtiyaçlarına göre projeler üretmek istiyoruz. En son bir esnafın başvurusu ile esnafın mağdur olan bir çocuk karşısında direk olaya müdahale etmesi, toplumun duyarlı olduğu ve bunun erkeklerde ortaya çıkması önemli bir noktadır” dedi. ‘Kadınlar ortak mücadele ağlarıyla güçlenebilir’ Van Barosu'nun son 6 ayda kadın ve çocuğa yönelik cinsel suçların verilerini hatırlatan Meryema, iktidarın İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırmasının ardından kadın ve çocukların maruz kaldığı cinsel suçlarda “somut delil” aranması şartı koyan 4’üncü yargı paketine dikkat çekti. Paket ile cinsel suçların meşrulaştırıldığını vurgulayan Meryema, “Kadını koruyan yasaları beklerken, tam aksine birçok bedeller ödeyerek elde ettiğimiz kazanımlarımızın elimizden alınmaya çalışıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Bunun karşısında kadınlar ancak ve ancak ortak mücadele ağlarıyla güçlenebilir. Güçlerimizi birleştirirsek yaşam hakkımıza sahip çıkabiliriz. Sizin aracılığınızla bir kez daha kentteki ve bağlı ilçelerde bulunan tüm kadınları derneğimize üye olmaya davet ediyoruz” çağrısında bulundu.