BİTLİS- Seçimlere birkaç gün kala Yeşil Sol Partinin Bitlis ikinci sıradan milletvekili adayı kentteki tek kadın aday olan Semra Çağlar Gökalp ile konuştuk. Gökalp, Bitlis’te artık AKP’nin bir varlığının kalmadığını ifade ederek, Yeşil Sol Parti olarak bir daha bu kentin griye bürünmesine izin vermeyeceklerini belirtti.

Bitlis bölgede AKP’nin oyunun fazla olduğu sayılı illerden biri. Muhafazakar Kürt seçmenlerin varlığının yanı sıra HDP’nin de seçmenlerinin fazlaca olduğu bir kent. Bitlis’te 24 Haziran 2018 seçimlerinde AKP yüzde 44.8 oy oranı alırken HDP ise yüzde 42.5’lik bir oy almıştı. Başa baş gidilen seçimlerde, 14 Mayıs’ta farklı bir tablonun çıkması bekleniyor. AKP’nin seçmeninden bir kopuş olduğu gözlenirken, Yeşil Sol Parti de kentte çalışmalarını hızla sürdürüyor. Yeşil Sol Partinin Bitlis ikinci sıradan milletvekili adayı kentteki tek kadın aday olan Semra Çağlar Gökalp  Evrensel Gazetesi'inden Dilan Temiz'e konuştu.

"HALK BU İNŞAYA KULAK VERİYOR"

Bitlis’in sosyopolitik yapısında önceki seçimlere kıyasla ne gibi değişimler var? AKP’nin baskın olduğu yerlerden biri burası.  AKP ve Yeşil Sol Parti kentte nasıl karşılık buluyor?

Bitlis’in kendine has dini-sosyal yapısı, coğrafyası ve tarihinden ötürü bir köprü görevini görüyor. Bu köprü Serhed ile Botan’ı birbirine bağlar. Hedefimiz çeşitli sistemsel politikalar ile yıkılmaya çalışılan bu köprüyü onarmak ve beş bin yıllık tarihi geçmişe sahip olan bu kentin, eşitlikçi ve özgürlükçü bir esas ile yeniden inşasını sağlamaktır. Halk bu inşaya kulak veriyor. Bu halk burada, AKP’nin bir varlığının kalmadığını ifade ederek bu süreçte artık gri rengine bürünmeyecek bir atmosferi heyecanlarıyla gösteriyorlar. Bize, Yeşil Sol Partiye de bu zeminde geliyorlar.

Aynı zeminde buluştuğumuz aday karşılama ve seçim büro açılışları esnasında halkın ilgi ve alakası hakikaten yeniden umudu yeşerten düzeyde. Son olarak Bitlis ne AKP’nin ne tekçi zihniyetlerin ne de erk ittifaklarının kalesi değil, buna izin vermeyeceğiz. Bitlis kadının, gencin, çocuğun, emekçinin, sendikalının, barış annelerinin, emek ve özgürlük kanadının kalesidir.

BU KENTTE ATAERKİL BİR DİNAMİK VAR

Bitlis’e yine sosyolojik açıdan baktığımız zaman bir muhafazakar yapısının olduğunu söylemek çok güç olmasa gerek. Böylesi bir süreçte de Bitlis’ten tek kadın aday olmanız nasıl karşılık buluyor?

Önümüzde yüzyıllık cumhuriyet gerçekliği ve onun üzerine kurulu olan ataerkil bir dinamik var. Elbette bu Bitlis özelinde de kendini var etmekte. Erkek ittifakları olan diğer partiler bir kadın aday çıkarmaktan korkuyorlar ve kadınların onların iktidarlarını sarsacaklarına inanıyorlar. Faşizm ve erkek egemenliğine karşı burada kadınlarla örgütlenmeye ve dayanışmaya devam ediyoruz.

Kadınlarla örgütlenmeye ve dayanışmaya devam ettiğimiz bu süreçte halkın ve özelde kadınların bu harekete olan tutumunun, büyük bir geleneğin verdiği özgürlük inancından kaynaklandığı ve insanları ortak bir noktada buluşturduğunu düşünüyorum. Gittiğimiz köylerde kadınlar halaya duruyor ve bize sımsıkı sarılıyorlar. Özellikle kadın esnaflar ekonomik bunalımın bizle çözülebileceğini dile getiriyor.

Kadın temsiliyeti bizim için esas bir konudur. Kadın bakanlığını kuracağız, İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğiz, kadın cinayetlerine son vereceğiz ve kadınlarla değiştireceğiz. Kadın meclislerinin karar mekanizması haline gelmesini sağlayarak Pınar Gültekin gibi vahşice katledilen kadınların hesabını kadın meclisleri olarak soracak ve gerçek adaleti tesis edeceğiz.

BİTLİS’TE GENÇLER İŞSİZ, KADINLAR ÖLDÜRÜLÜYOR

Kentte mevcut yerel sorunlara ilişkin ne söylersiniz? Partiniz ve adaylığınız üzerinden bu sorunlara ilişkin ne gibi çalışmalarınız olacak? Kentteki işçiler, emekçiler cephesinden ne gibi çalışmalarınız olacak?

Bu süreçte yüzümüze en çok çarpan gerçek kentteki işsizlik ve yoksulluktur. Özellikle de genç işsizlik ve kadın yoksulluğu kentin adeta kanayan yarası diyebiliriz. Kentte neredeyse 3 gençten biri işsiz. Kadınlara gelecek olursak kadın yoksulluğunun en derin yaşandığı kentlerin başında Bitlis gelmektedir.

Kentin yer altı ve yer üstü kaynakları çok zengin olmasına rağmen, devletin kentteki işsizlik sorununu çözecek ölçekte devlet eliyle kurulmuş fabrikaların, üretim tesislerinin olmayışı buranın devlet tarafından da yalnız bırakıldığını bizlere göstermektedir. Kentte son yıllarda açılan tekstil atölyeleri de metropollerde bir dönem yaşamış olan iş insanları eliyle açılmış ve kente ekonomik bir girdi sağlamıştır. Ancak bu özel işletmelere de baktığımızda çalışanların sosyal haklarının az olması ve sendikalarda bir örgütlenmenin içinde de yer alamadıklarını gözlemliyoruz. 

Bu sorunlara genel olarak kadın alanında; katılımcılığa, eşitliğe, çoğulculuğa ve yereli esas almaya daha çok önem vereceğiz. Toplumun en dinamik kesimi olarak kadınlar, gençler ve emekçilere dair tespitlerimizin ne yazık ki üzücü bir tarafı var: Bu darbecilerin zihniyeti yüzünden Bitlis’te gençler işsiz, kadınlar öldürülüyor.

Bedelini en ağır bir biçimde verdikleri bu tekçi zihniyetin politikalarına karşı geldiklerini ve bu anlamda Emek ve Özgürlük İttifakının etrafında kenetlendiğini de belirtmem gerekiyor.  Son olarak bu tekçi zihniyete karşı Emek ve Özgürlük İttifakı olarak hep birlikte değiştireceğiz.

SEMRA ÇAĞLAR GÖKALP KİMDİR?

1988 yılında Bitlis’in Kayalıbağ köyünde doğdu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünden mezun oldu. İngiltere’de dil eğitimi alan Gökalp, Van Büyükşehir Belediyesi Özel Kalem Müdürlüğü ve AB ve Dış İlişkiler Şube Müdürlüğünde görev aldı. Belediyeye kayyum atanmasından sonra KHK ile görevinden ihraç edilen Gökalp, İHD  Antalya Şubesinde çalıştı.

Editör: Hamza Özkan