<strong>Musul Başkonsolosluğu DAİŞ tarafından basıldığında 49 çalışanla rehin alınan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz,</strong> baskından hemen önce konsolosluğa gönderilen özel harekat polisinin DAİŞ ile işbirliği yaptığını, kendilerini Türkiye’ye getirenin MİT olmadığını anlattı.<br /> <br /> Bir süredir CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz ile AKP’liler arasında ÖSO ve Musul Konsolosluğu’nun DAİŞ’in eline geçmesi üzerinden yaşanan tartışmalar, tarafların açıklamalarıyla yeni boyut kazanıyor.<br /> <br /> DAİŞ’in Haziran 2014’te Musul’u ele geçirdiği dönemde Musul Başkonsolosu olan ve 49 konsolosluk çalışanı ile birlikte rehin alınan, 20 Eylül 2014’te de Türkiye’ye teslim edilen CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Halk TV'de Fatih Ertürk'e konuştu. Yılmaz, AKP medyasında kendisi hakkında çıkan haberlere, Erdoğan ve Bakanların sözlerine sert yanıtlar verdi. Yılmaz, bugüne kadar Musul Başkonsolosluğu’nun baskınına ilişkin kamuoyuna yansımayan birçok bilgiyi de paylaştı.<br /> <br /> <strong>‘GÖNDERİLEN ÖZEL HAREKATÇI İŞİD’LİYDİ’</strong><br /> <br /> 2014 yılında Musul Başkonsolosluğu'na yapılan baskından hemen önce Özel Harekat Polisi Abdülsettar Yaşar'ın Başkonsolosluğa görevlendirildiğini ve bu kişinin DAİŞ ile işbirliği içerisinde olduğunu söyleyen Yılmaz, yanında yer alan bazı konsolosluk çalışanlarının DAİŞ’in arkasında namaza durduğunu savundu. Yılmaz, sözünü ettiği Özel Harekat Polisi Yaşar için, "O kişi Arapça bilen, Musul Başkonsolosluğu basılmadan hemen önce gelen bir isim. Benim şüphelerim olduğu bir tip, düşünce olarak IŞİD'e yakın olan bir tip. Bakın Musul baskınında bir anda ‘Arapça biliyorum’ diyerek ortaya çıkıyor. IŞİD'in belgelerini bana imzalatmak istiyor ben reddediyorum. Döndükten sonra bunların IŞİD ile ideolojik yakınlığı olduğunu söyledim. Bunlarla ilgili bir işlem yapın dedim. Yavuz hırsız ev sahibini bastırırmış, ne görevden alması bunları terfi ettirdiler” dedi.<br /> <br /> <strong>‘BİZİ TÜRKİYE’YE KİM GETİRDİ HADİ ÇIKIP SÖYLESİNLER’</strong><br /> <br /> “Ben artık bu işin arkasında başka bir şey arıyorum, bu iş başka bir yere gidiyor" diyen Yılmaz, “MİT’in büyük başarısı” gibi yansıtılmaya çalışılan teslim sürecine ilişkin de önemli bilgiler verdi. Konsolosluk çalışanlarıyla beraber Türkiye'ye teslim edilişini MİT'in gerçekleştirmediğini açıklayan Yılmaz, "O siyasilerden bir çıksın bakalım! Bir söylesinler bakalım, bizi kim getirdi? Hadi çıksın birisi konuşsun bakalım. Bizi Türkiye'ye kim getirdi. Bir tanesi çıksın benim karşıma bütün kamuoyu önünde açıklayacağım. Meydan okuyorum benimle yüz yüze bir çıksın açıklasın! Nasıl olmuş, ne olmuş, FETÖ'cüler nerede duruyormuş? Bir bir açıklayacağım" diye konuştu.<br /> <br /> <strong>‘MADEM DEVLETİN İTİBARINI DÜŞÜNMÜYORSUNUZ BEN HİÇ DÜŞÜNMÜYORUM’</strong><br /> <br /> Başkonsolosluğun basılması sırasında kendisinin DAİŞ ile çatışma taraftarı olduğunu savunan Yılmaz, “İçişleri Bakanlığı'ndan talimat verdiler, benim çatışın dememe rağmen 'hayır kesinlikle çatışmayın talimatı' geldi. Alayına başkaldırıyorum. Madem siz devletin itibarını düşünmüyorsunuz, ben hiç düşünmüyorum. Ya beni öldüreceksiniz ya da ben sizin yakanıza yapışacağım" diye konuştu.<br /> <br /> <strong>CUMHURBAŞKANI ‘MİT’İN BAŞARILI OPERASYONU’ DEMİŞTİ</strong><br /> <br /> Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 49 rehinenin başarılı bir MİT operasyonuyla kurtarıldığını belirtmiş, şu açıklamada bulunmuştu: "Önceden planlanmış, tüm detayları hesap edilmiş, tam bir gizlilik içinde bugün gece boyu devam ederek, sabaha karşı başarıyla tamamlanan bu operasyondan dolayı, Sayın Başbakan ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum. Milli İstihbarat Teşkilatımız, alıkonulma hadisesinin başlamasından bugüne kadar meseleyi çok hassas şekilde sabırla, özveriyle takip etmiş; nihayetinde başarılı bir kurtarma operasyonu yapmıştır. Müsteşarımızdan sahada operasyona katılan görevlilerimize kadar Milli İstihbarat Teşkilatımızın her bir mensubuna da şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor; bu büyük başarılarından dolayı kendilerini yürekten tebrik ediyorum."