JIN NEWS- Marta Sömek 

İSTANBUL - “Üçüncü yol arayışı” kapsamında ikinci toplantısı gerçekleştirilen Demokrasi İttifakı’na dair Jin News ajansına değerlendirmelerde bulunan siyasetçiler, “Adım adım sokakta, alanda, meydanda mücadeleyi büyüttüğümüz ve kazanımla sonuçlandırdığımız bir Demokrasi İttifakı hedefliyoruz. Demokrasi İttifakı ile bambaşka bir düzeni öne süreceğiz” mesajını verdi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), uzun süredir çağrısını yaptığı ve çalışmasını sürdürdüğü Demokrasi İttifakı’nın ilk adımı, 18 Ocak tarihinde sol sosyalist 7 parti ve yapının temsilcilerinin Ankara’da bir araya gelmesi ile somutlaşmıştı. Mevcut Cumhur ve Millet İttifakının seçim eksenli planlarına karşın Demokrasi İttifakı seçim eksenli değil halk odaklı ve ülke sorunlarının çözümüne yoğunlaşarak somut adımlar atmayı planlıyor. HDP ilk toplantıda, Demokrasi İttifakı çağrısı kapsamında Türkiye İşçi Partisi (TİP), Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Emekçi Halk Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkevleri ve Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ile buluşmuştu.

Barış Mitingi kararı

7 parti, “Üçüncü yol arayışı” kapsamında 26 Şubat’ta ikinci toplantısını gerçekleştirdi. EMEP, TİP, TÖP, SMF, EHP ve Halkevleri temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda, “ortak koordinasyon” kurma kararı ile 8 Mart, Newroz, 1 Mayıs ve daha birçok konu başlıklarıyla somut adımlar atmaya başladı. Ayrıca, çok sayıda siyasi parti, sendika ve sivil toplum örgütlerinin katılacağı 2022 Newroz’una Demokrasi İttifakı’nın damga vuracağının mesajı da 11 Mart’ta açıklanan Newroz deklarasyonuyla verildi. Bu kapsamda Nisan ayında İstanbul’da Büyük Barış Mitingi yapılması kararı da alındı.

7’li koordinasyonda yer alan Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) İstanbul Sözcüsü Pelin Kahiloğulları ile Emekçi Hareket Partisi (EHP) İstanbul Sözcüsü Özge Akman, toplantıda görüşülen temel konu başlıkları ve ilerleyen süreçte nasıl bir yol ve yöntem izleyeceklerine ilişkin ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

‘Savaşa karşı barışı savunuyoruz’ açıklaması

Demokrasi İttifakı mücadele birliği görüşmelerinin ikincisinin gerçekleştirildiğini söyleyen TÖP Sözcüsü Pelin Kahiloğulları, “İlk görüşmede, hem toplantıda hem de toplantı sonrası yaptığımız açıklamalarda bu görüşmelerin önem taşıdığını, halkta bir umut yarattığını belirtmiştik” sözlerini kullandı. Pelin, yapılan görüşmenin uzun süredir devam eden halk direnişlerini bir odakta buluşturma ve bu odağın bir program oluşturması açısından oldukça önem taşıdığını dile getirdi. İkinci toplantının bu temelde gerçekleştiğini belirten Pelin, daha somut kararların alındığı ve ilk adımların atıldığını vurguladı. TÖP olarak görüşmeyi oldukça önemsediklerini kaydeden Pelin, “İlk toplantımız niyet beyanlarının ortaklaştığı, önümüzdeki süreçte mücadele pratiklerimizin hangi zeminlerde kesişeceğini konuştuğumuz bir toplantıydı. İkinci toplantı ise bunların adımlarının yavaş yavaş atılmaya başlamasıyla gerçekleşti, 7 parti ile savaşa karşı barışı savunduğumuz ilk açıklamayı yaptık” bilgisini verdi.

‘Direnişlerin ortaklaşması açısından önemli bir yan yana gelişti’

Dünya ve Türkiye’nin iki kutupta ilerlediğini ifade eden Pelin, “Bir tarafta egemenler cephesinde dünyanın savaşlar coğrafyasına çevrildiği, öte tarafta ise ezilenlerin, emekçilerin, yeni bir yaşam arayışında olanların direnişlerle ayağa kalktığı ve arayış halinde olduğu bir ikili durum içerisindeyiz. Bu durum içerisinde direnişlerin kazanımla sonuçlanması ve direnişlerin kazandığı yerden yeni bir toplumsal yaşamın ve düzenin inşası söz konusu” şeklinde konuştu. Pelin, toplantıda hem 8 Mart’a, hem Newroz’a, hem de 1 Mayıs’a giden zeminde emekçilerin, kadınların, halkların ve Kürt halkının direnişlerinin ortaklaşması açısından önemli bir yan yana gelişi sağladıklarına da ışık tuttu.

Direnişlerden oluşan temel gündemler

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde muazzam bir direniş ve coşku olduğunu paylaşan Pelin Taksim direnişine dönük, “Devletin neredeyse her sokağı kapattığı, 5 kadını abluka altına almaya çalıştığı bir yerden ablukalar açıldı ve biz kadınlar olarak açıklamamızı gerçekleştirdik. Öte taraftan ise 2022 Ocak-Şubat aylarında her ilde ve neredeyse her iş kolunda işçi direnişleri yaşandı. Bu direnişlerin çoğunun kazanımla sonuçlandığı bir zeminde duruyoruz. Yine Kürt halkının mücadelesinin kimliğine, diline, var oluşuna sahip çıkma mücadelesinin de uzun dönemdir devam ettiğini görüyoruz. Demokrasi İttifakı’ndaki bu yan yana geliş, bu farklı ihtiyaçların örgütlenmesinin ve kazanmasının önünü açacaktır. Yan yana gelen bu ekiplerin büyük bir sorumluluğu olduğu fikrindeyiz ve seçimleri de gören bir yerden halkın örgütlülüğünü güçlendiren, halkın acil ihtiyaçlarını gündeme alan bir yerden örgütlemesi noktasında önemsiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Hedef mücadeleyi büyütmek

Görüşmenin hem seçimleri gören, hem de seçimleri aşan bir yerden yeni bir toplumsal inşanın mümkünlüğünde hareket ettiğini aktaran Pelin, TÖP olarak da bu sorumlulukla hareket ettiklerine ışık tuttu. Görüşmede kurulan 7’li koordinasyonun içerisinde yer aldıklarını paylaşan Pelin, “Adım adım sokakta, alanda, meydanda mücadeleyi büyüttüğümüz ve kazanımla sonuçlandırdığımız bir Demokrasi İttifakı hedefliyoruz” mesajını verdi. Öte yandan “6’lı masa” diye adlandırılan Millet İttifakı’nın yayınladığı Mutabakat Metni’ne de değinen Pelin, bu ittifakın kalıcı bir çözüm vadetmediğini dile getirdi. “Ne Kürt halkının, ne de emekçilerin, işçilerin geleceğine dair herhangi bir açıklama, somut öneri yok” diyen Pelin, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu anlamıyla AKP iktidarının kurduğu sistemle özel bir dertleri yok, AKP’nin kurduğu sistemi makyajlayarak yeniden bize sunacaklarını ifade etmiş oluyorlar bu metinle. Metnin halkta herhangi bir heyecan yaratmadığı da görüldü hepimiz tarafından çünkü halkın an an kendi yaşamını, ihtiyaçlarını savunduğu yerde gerçekçi bir çözüme ihtiyaç var. Bu gerçekçi çözüm de ancak alanda, meydanda, halkın ihtiyaçları içerisinde yer alarak inşa edilebilir.”

‘Demokrasi İttifakı halklara umut olabilecek zeminde’

Demokrasi İttifakı ile egemen cephenin, Cumhur ve Millet İttifakı’nın karşısında halklara umut olabilecek ve ihtiyaçlarına çözüm üretebilecek bir zeminde durduklarının altını çizen Pelin, “Bu zeminin başarıya ulaşması zorunluluğu var, biz de bu zorunluluk ve sorumlulukla hareket etmeye devam edeceğiz” mesajını verdi.

Sıcak gündemler arasında savaş yer aldı

Görüşmeye katılan bir diğer koordinasyon üyesi EHP İstanbul Sözcüsü Özge Akman ise ilk toplantıda ortak mücadele zemininin ihtiyacına yönelik görüşlerin belirtildiğini, ikinci toplantıda da ülke gündemine dair birçok konuyu değerlendirdiklerini ifade etti. İlerleyen süreçte nasıl bir yol izleyeceklerini konuştuklarını söyleyen Özge, “Ülkedeki en sıcak gündemlerden biri savaş gündemiydi. Ukrayna’da başlayan savaş, mevcut emperyalist NATO ve Rusya’nın işgaliyle sonuçlanan bu savaşın yakıcılığı aynı zamanda ülkemizde de çok tanıdık olan savaş politikalarına karşı, ‘Her yerde ve hemen barış’ ismiyle bir açıklama yayınladık toplantımızın ardından. Mevcut savaş politikalarına karşı ve ülkemizdeki sonuçlarına karşı da bir mücadele zemini öngörülmesi ve tartışılması üzerine gündemleri konuştuk” şeklinde konuştu.

Ortak mücadele zemini vurgusu

Özge ayrıca ülkenin en sıcak gündemlerinden biri olan ve etkilerinin en derinden hissedildiği ekonomik krizin emekçi halklar üzerindeki etkilerine karşı da nasıl bir mücadele izleyebileceklerinin konuşulduğunu vurguladı. Hem dünyadaki düzenin, hem de ülkedeki siyasi iktidarın herhangi bir soruna bir çözüm üretemediği dönemden geçildiğini ifade eden Özge, “Haliyle bizlerin bunların her biri üzerine çokça mücadele ortaya koymaya ve zeminlerini arttırmaya ihtiyacımız var. Bunun gibi birçok konu daha ortak mücadele zemininde ele alacağımız, uzun vadede değerlendireceğimiz meseleler olarak ilerleyecek” dedi. 7’li koordinasyonun siyasal sorunlar ile uzun vadede bir mücadele programının nasıl gerçekleşebileceğine dair somut adımların atılacağının bilgisini veren Özge, “Nasıl bir yol izlenebileceği, 7 bileşenle başlayan toplantıların nasıl genişleyebileceği ve toplumsal mücadelelerle nasıl buluşabileceği konusunda çok daha aktif, pratik bir çalışma yürümesinin de önünü açıyor olacak” dedi.

Temel gündemlerden biri Newroz oldu

Özge, toplantıda ele alınan konu başlıkları ve izlenecek yöntemleri şu cümlelerle aktardı: “Memleketin mevcut meselelerine dair bir mücadele ortaya koymakla birlikte, ilk toplantıda da dile getirdiğimiz bundan sonraki süreçte ülkenin gidişatında neler öne sürebileceğimiz, nasıl bir ülkeyi var ettiğimizi tartışabileceğimiz, bunları nasıl yol ve yöntemlerle mücadelemizi ortaya koyabileceğimizi de konuşmaya başlayabileceğimiz bir zemin oluştu. Bununla birlikte her bir kurumun önemsediği, dile getirdiği çokça fazla toplumsal sorun üzerine gündemlerimiz oldu, bunların her biri önümüzdeki zamanda gündeme gelecek. Bunlardan biri, şu dönemde de mücadelesini yürüttüğümüz kadınların ve LGBTİ+’ların geçtiğimiz hafta meydanları doldurduğu 8 Mart’tı, biri de bu hafta itibariyle buluştuğumuz Newroz meydanları olacak. Önümüzdeki süreçte de işçilerin, emekçilerin bayramı 1 Mayıs’ta buluşuyor olacağız. Bu ve benzeri birçok toplumsal hareketlerle birlikte yürüteceğimiz mücadeleleri de güçlendirmek üzere çalışmalarımız olacak.”

İstanbul’da barış isteği dile getirilecek

Nisan ayında mevcut bileşenlerle birlikte, daha da genişlemesini hedefleyerek İstanbul’da bir buluşma gerçekleştireceklerini hatırlatan Özge, “Hem yoksulluğa karşı, hem de barış isteğimizin gündeme getirilmesi üzerine bir buluşma yapmayı planlıyoruz. Bu tip somut konuları şimdiden konuşmaya başladık” dedi. Özge, Demokrasi İttifakı ile yola çıkarken ekonomik kriz, demokrasi sorunu, dünya sorunları, ekolojik kriz ve tüm antidemokratik meselelerin çözümünün AKP karşısındaki Millet İttifakı çizgisiyle çözülemeyeceğini iddia ettiklerini ifade etti.

‘Toplumun beklentileri bundan ibaret değil!’

Millet İttifakı’nın toplumun sorunlarına yanıt olamayacağına işaret eden Özge, şu analizlerde bulundu: “Bugünkü ekonomik krizin mimarlarından biri olan Babacan ekonomisiyle, bugünkü savaş koşullarında Türkiye’nin pozisyonunu belirlemiş olan Davutoğlu’nun dış politikasıyla, sermaye lehine antidemokratik, Kürt halkına, bu ülkedeki çeşitli uluslara düşman bir toplulukla ne demokrasi, ne de bir kurtuluş konuşulabilir. En temelinde altılı masanın yalnızca bir parlamenter sistem önerisi olması sadece bizler açısından değil, bu ülkenin emekçi halkları açısından da itiraz konusu. Toplumun beklentileri de bundan ibaret değil, bu açıdan da ciddi bir eleştiri ortaya koyabilecek pozisyondalar.”

‘Demokrasi İttifakı en çok sese sahip’

Özge, köklü bir kurtuluşu, kökten değişiklikleri ve başka bir yönetim biçimini ortaya koyabileceklerine dikkat çekti. “Bu ülkede demokrasi yalnızca seçilmiş vekillerin yerinde duran esnafı ziyaret etmesiyle getirilemez” sözlerini kullanan Özge, “Biz toplumun doğrudan siyasete dahil olabildiği, doğrudan kendisini temsil edebildiği, asaleten siyasetin içerisinde bulunabildiği bir demokrasi zeminini ortaya koyabilmeliyiz. Halkın içerisinde bulunmadığı, doğrudan siyasal inisiyatif almadığı biçimde zaten demokrasiden söz etmek mümkün değil” diye konuştu. Demokrasi İttifakı’nın en çok sese sahip olduğunun altını çizen Özge, çok sesli bir demokrasiyi savunacaklarını sözlerine ekledi. Özge, “7 kurumun bir araya gelmesiyle başlayan, daha da genişlemesini hedeflediğimiz bu topluluk, demokrasi açısından da, bugün yaşadığımız ülkedeki sorunlar açısından da daha farklı bir perspektif öne sürebilme imkanına sahip” ifadelerini kullandı.

‘Bambaşka bir düzen!’

Toplumun birçok kesiminin daha köklü bir değişimin nasıl olabileceği tartışması yürüttüğünü söyleyen Özge, “Bizlerin bu konudaki her kurumun farklı perspektifi olsa bile, ortak mücadele zemininde ortaya koyabileceğimiz, öne sürebileceğimiz bir programımızın olması mümkün olabilecek önümüzdeki zamanlarda. Bunları tartıştıkça, herkesin bir demokratik ülke var edebildiği, bu krizlerden köklü çıkışı konuşabildiği, sermaye lehine değil emekçiler lehine politikaların öne sürülebildiği, savaşlar çıkartan politikaları kökten reddedebildiği günleri öne sürebileceğiz” sözlerini kullandı. Özge son olarak Demokrasi İttifakı ile bambaşka bir düzeni öne süreceklerinin mesajını da verdi.

Editör: Haber Merkezi