İSTANBUL - Karabağ’da yaşananları değerlendiren Ermeni yazar Murad Mıhçı, Azeri ve Ermeni aydınların bir araya gelmesi gerektiğini ve iki halkın dahil olduğu federe bir cumhuriyetinin kurulması gerektiğini söyledi. 

Azerbaycan'ın 19 Eylül’de Dağlık Karabağ'a saldırmasının ardından Karabağ’da bulunan Ermeni gruplar ile Azerbaycan ordusu arasında çatışmalar yaşandı. Çatışmaların ardından binlerce Ermeni yerinden olurken, yerinden olanlar Ermenistan'a göç etti. Karabağ’ın 4 Ekim’de Azerbaycan'ın kontrolüne geçmesinin ardından 5 Ekim’de İspanya’da Avrupa Siyasi Topluluğu (AST), bir toplantı gerçekleştirdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, toplantıya AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan katılmasını istedi ancak bu talep kabul edilmeyince Azerbaycan toplantıya katılmadı. Bu nedenle toplantı Ermenistan Cumhurbaşkanı Nikol Paşinyan, Avrupa Devlet ve Hükümet Başkanları Konseyi Başkanı Charles Micheli, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz arasında gerçekleşti. Toplantıda Karabağ’da bulunan Ermenilere yardım edecekleri şeklinde bir talep oluştu.

Ermeni aktivist ve yazar Murad Mıhçı, Karabağ sorununa ilişkin geçmişten günümüze yaşananlara dair değerlendirmelerde bulundu.

  

KARABAĞ'IN TARİHİ

Dağlık Karabağ’ın geçmişinin önemli olduğunu söyleyen Mıhçı, Karabağ’ının kuruluşunun Dikran Krallığında meydana geldiğini ifade etti. Karabağ’ın 1920’lere kadar Ermenilerin olduğunu belirten Mıhçı, Ermenilerin Karabağ’da çoğunlukta olduğunun altını çizdi. Sovyet Rusya döneminde Karabağ'ın Ermenilere verildiğini açıklayan Mıhçı, “Fakat Sovyet Rusya’sı dağılana kadar Ermeniler yaşadıkları bu yerde varlıklarını neredeyse yüzde 80 oranında korumuştu. Rusya dağıldıktan sonra bölgede bulunan Azeri Hükümeti bu durumdan mutlu değildi ve çeşitli zorluklar çıkarıyordu. Bu zorluklardan bir tanesi de en basitinden Ermeni Azeri evliliklere müthiş bir baskı uyguluyordu. Ermenistan sınırındaki Ermeni köylere Azeri saldırıları yapıldı. Ancak orada bulunan Ermeniler hiçbir zaman Azerilerin kendilerini yönetmesini istemediler. Bu savaş Rusya'nın da izniyle burada başladı” ifadelerini kullandı.

RUSYA VE AVRUPA’NIN YAKLAŞIMI

“Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş süreci başladığında Rusya'nın etrafındaki çoğu cumhuriyetler, Rusya’nın ablukasından kurtulmak istediler” diyen Mıhçı, bu savaş sürecinde Nikol Paşinyan Hükümetinin de Ermenistan’ı “ablukadan” kurtarmak istediğini söyledi. Paşinyan’ın Rus ablukasından kurtulmak için batıcı bir hükümet temayül ettiğini ifade eden Mıhçı, bu durumun hem Rusya'nın hem Avrupa’nın işine gelmeyeceğini belirtti. Avrupalı devletlerin Rusya'dan alamadıkları doğalgazı Azerbaycan’dan aldıklarının altını çizen Mıhçı, “Avrupalı devletlerin Ermeni yanlısı olma halleri onlara da zarar verecekti. Ermenistan bu durumda İran dışında yalnız kalıyor. Karabağ Cumhuriyeti, Rusya’nın da izniyle önce 2021’de bir savaşa girdi ve bugünkü halini aldı. Bu savaş sonucunda 120 bin kişi aylardır orada ablukada ve bu duruma kimse sesini çıkarmadı. Herhangi bir canlıya zarar verirseniz ses çıkarırlar ama 120 bin Ermeni abluka altında ve ilaç, yiyecek, içecek sorunları yaşadığı halde ses çıkarılmadı. Bu acıların sebebi aslında 1917 yıllarında Stalin döneminde başlamış olduğunu söylemek mümkün” diye konuştu.

‘KARABAĞ’DAKİ ERMENİLER TEHCİR EDİLDİ’

Karabağ’da yaklaşık 120 bin Ermeni’nin yaşadığını ve bunlardan yaklaşık 90 bininin göç ettiğini aktaran Mıhçı, kalanların ise memnuniyetten değil, gidemedikleri için kaldıklarını söyledi. Ermenistan’ın sadece Azerbaycan ile savaşmadığını belirten Mıhçı, Türkiye’nin desteğine dikkati çekerek, “Yine Azerbaycan’a İsrail’in bir desteği varken, Rusya'nın da büyük bir onayı var. Rusya ve Azerbaycan ile arasındaki dostluk çok iyi. Rusya, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden doğalgazını satıyor” dedi. Mıhçı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sadece bir göç değil, bu bir tehcir. Tehcirde soykırımın ana maddelerinin arasındadır. Siz onları bir tarafa göç ettirirseniz bu bir soykırım maddesidir. Aslında bu yaşanan net bir tehcirdir. Yani tehcir 1915 yılından bu yana devam ediyor. Ve bu yine aynı aktörlerle yapılıyor.”

‘TÜRKİYE’DEKİ ERMENİLER TEDİRGİN’

Türkiye'de yaşayan Ermenilerin de tedirgin olduklarını ve hakaretlere maruz kaldıklarını ifade eden Mıhçı, Ermenilerin Türkiye’de ya kendilerini “inkar” etmek durumda kaldıklarını vurguladı. Mıhçı, “Televizyonlara verilen o göç eden Ermenilere su ikramı görüntüleri gerçekten çok acıydı. Ama şu görüyoruz ki Azeri askerlerin kendi sosyal medya hesaplarından paylaştıkları görüntülerden yaptıkları zulüm çok ortadadır. Orada sivil halk katledildi. Savaşı savaşçılar yapardı. Orada dengesiz bir savaş oldu. Bu dengesiz savaşın bir parçası da ne yazık ki emperyal güçlerin izin vermesi oldu” diye belirtti.

‘KARABAĞ, KARABAĞLILARIN OLSUN’

Karabağ Savaşı’nın çözümüne değinen Mıhçı, “Aslında Azeri ve Ermeni aydınlarının yan yana gelmesiyle mümkün. Çünkü bugün gerçekçi olmak gerekirse Azeriler güçlü ve Ermenistan’ı yenebilirler. Ama büyük abi yani Rusya yarın Ermenilerin yanında olur ise ya da başka biri Ermenilere destek çıkarsa o zaman durumlar değişebilir. Tıpkı geçmişte olduğu gibi. Bu nedenle akli selimle hareket edilmelidir. Demek istediğim Karabağ, Karabağlıların olsun. Orada federe cumhuriyet yaşatılmalı ve her iki hükümetin ve her iki halkın elinde olmalı” ifadelerine yer verdi.

MA / Ömer İbrahimoğlu