HABER MERKEZİ- Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in katıldığı bir programda kullandığı “Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin en baştaki argümanı, ‘Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum’ oluyor. Veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz” ifadeleri kamuoyunun büyük tepkisine neden olmuştu.
HÜDA PAR Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir ise “Gerekirse kız okulları açabiliriz” diyen Bakan Tekin’e destek vererek “Kimse çocuklarını karma eğitim veren kurumlara göndermeye zorlanmasın” dedi. Ardından BBP lideri Mustafa Destici’den de Tekin’e destek gecikmedi.
‘KADIN ÜNİVERSİTESİ AÇALIM’
Destici, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Tekin’in sözlerini onaylayarak “Japonya’daki gibi kadın üniversiteleri de açmalıyız. Şehir hastanelerinden başlayarak her ile en az bir kadın hastanesi de planlamalıyız” ifadelerini kullandı. Tekin’in “kız okulları” açıklamasına laiklik adı altında karşı çıkanların asıl niyetlerinin inanç-din düşmanlığı olduğunu iddia eden Destici “Hayatımızı, eğitim sistemimizi, üniversitelerimizi, hastanelerimizi emperyalist Batı’ya ya da sola göre dizayn etmek zorunda değiliz” dedi. Bu sözlere hukukçulardan, doktorlardan ve kadın derneklerinden tepki geldi.
(Bülent Yücetürk)
‘TALİBANLAŞTIRAN ANLAYIŞ’
Eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, BBP lideri Mustafa Destici’nin “Japonya’daki gibi kadın üniversiteleri de açmalıyız. Şehir hastanelerinden başlayarak her ile en az bir kadın hastanesi de planlamalıyız” sözlerine tepki gösterdi.
Yücetürk, “Ayrı okullar, ayrı hastaneler derken bu ayrım günden güne derinleşir. Sonunda tamamen toplumu kadın ve erkek ayrımı üzerinden ayrıştırmış oluruz. Bu Türkiye’yi Talibanlaştıran bir anlayıştır” ifadelerini kullandı. Cumhuriyetin ilk yıllarında toplumsal bir istem nedeniyle Türkiye’de kız lisesi, erkek lisesi olduğunu kaydeden Yücetürk, “Psikolojik olarak çocukların gelişimi açısından karma okulların daha faydalı olacağı düşüncesiyle bundan vazgeçildi” ifadelerini kullandı.
(Lale Karabıyık)
CHP Genel Başkan Yardımcısı Lale Karabıyık ise laik eğitime karşı çıkan anlayışa tepki gösterdi ve “Milli Eğitim Temel Yasası’yla zorunlu eğitim kapsamında karma eğitim güvence altına alınmış durumda. Anayasanın 42. maddesi de çok net ifade ediyor” dedi.
(Ali İhsan Ökten)
‘HİPOKRAT’A AYKIRI’
Türk Tabipleri Birliği İkinci Başkanı Ali İhsan Ökten de Destici’nin “kadın hastaneleri” açıklamasına şu açıklamasıyla tepki gösterdi: “Laik, çağdaş bir ülkede bu sözler kabul edilemez. Tıp hizmetleri cinsiyete göre verilen bir bilim değildir. Bu bizim Hipokrat andımıza da aykırı bir durum. Japonya’dan örnek vermiş ama onları örnek alacaksak çalışkanlıklarını, bilimsel çalışmalarını, depreme dayanıklı evlerini, ekonomik istikrarlarını örnek alalım.”
(Şenal Sarıhan)
‘EVDE KALIN VE ÇOCUK BAKIN’ DİYORLAR
29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Av. Şenal Sarıhan, Bakan Tekin ve Destici’nin “gerici” açıklamalarının sadece onlara hitap eden kesimi memnun etmek için değil aynı zamanda ideolojilerini de dayatmak için yapıldığını belirtti. Şenal Sarıhan “Bu gibi sözler, toplumsal cinsiyet eşitliğine karşı bir duruşun göstergesi. Aslında toplumsal bir talep değil. Kadınların mücadeleyle elde etmiş olduğu kazanımlar, bugün bir kesim tarafından geri alınmaya çalışılıyor. Kadınları sosyal hayattan kopartmaya evde durup çocuk bakmaya zorlayan anlayış yeniden gündeme getirilmek isteniyor. Taşları döşeniyor. Hepimizin muhalefetin ses çıkarması gereklidir” ifadelerini kullandı.
‘LAİKLİĞİ KALDIRALIM’ DEMEK ‘ANAYASAL SUÇ’
Karma eğitimi tartışmaya açan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e tepkiler sürerken Ayasofya’nın eski baş imamı Mehmet Boynukalın da Tekin’e destek verdi. Boynukalın, “Laiklik, kız çocukları için ayrı okul açılmasına engelse o laikliği kaldırmak gerekir” açıklamasında bulundu. Türkiye Komünist Hareketi (TKH) söz konusu açıklamalara sert tepki gösterdi. Mehmet Boynukalın’ın görevden alınmasını talep etti.
Eski Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk ise şu sözlerle tepki gösterdi: “Dini birtakım gerekçelerle geriye gidiş, laikliğe aykırı eylemlerdir. Anayasamızın temel hükümlerindendir laiklik. Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Bu nedenle ‘Laikliği de kaldırırız’ demek anayasayı değiştirmek anlamına gelir. Bu da bir anayasal suçtur.”