HABER MERKEZİ - Uluslararası Basın Enstitüsü'nden Hrant Dink'in katledilişinin 17’nci yıl dönümüne dair yapılan açıklamada, “"Gazetecilerin öldürülmesinin cezasız kalması, halkın haber ve bilgi edinme hakkına doğrudan bir saldırıdır” diyerek yetkilileri adaleti sağlamaya çağırdı. 

Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilişinin 17’nci yılına ilişkin yazılı açıklama yaptı. Dink’in katledilişine ilişkin davadaki süregelen cezasızlığın kınandığı açıklamada Türkiye'ye çağrıda bulunuldu.

‘HERKESİN KİMLİĞİ TESPİT EDİLMEDİ’

Dink’in 19 Ocak 2007'de kurduğu Agos'un İstanbul bürosunun önünde güpegündüz vurulduğu hatırlatılan açıklamada, “Dink'in öldürülmesi hem yurt içinde hem de yurt dışında büyük öfkeye yol açtı. Dink için adaletin sağlanması, cinayetin azmettiricileri dahil olmak üzere cinayete karışan herkesin kimliğinin tespit edilememesi ve yetersiz soruşturmalar nedeniyle sekteye uğradı. Saldırının planlanmasında rol aldığı belirlenen saldırgan Ogün Samast ve diğer sanıklar, daha önceki yıllarda ayrı davalarda hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Türk yetkililerin Dink'in öldürülmesiyle ilgili tüm koşulları ve diğer aktörlerin olaya karıştığına henüz ışık tutmadığına inanılıyor” denildi. 

Basın örgütleri: Gözaltındaki gazetecileri serbest bırakın Basın örgütleri: Gözaltındaki gazetecileri serbest bırakın

AİHM KARARI 

IPI Türkiye Ulusal Komitesi Başkanı ve IPI Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılkaya da şunları söyledi: “17 yıldır Hrant Dink için adalet bekliyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), devletlerin gazetecileri ‘aktif olarak’ koruma yükümlülüğünü vurguluyor. Ne yazık ki mahkemenin bu konudaki ‘ana teması’nın 10. maddesi Türkiye'den, özellikle de Dink'ten örneklerle dolu.” 

‘CEZASIZLIK BİLGİ EDİNME HAKKINA SALDIRIDIR’

IPI Direktör Yardımcısı Scott Griffen, “Türk makamlarını bir kez daha Hrant Dink'in menfur cinayeti için tam adaleti sağlamaya çağırıyoruz: Bu, en büyük beyinler de dahil olmak üzere tüm sorumluların tespit edilmesi, kovuşturulması ve hapsedilmesi anlamına geliyor. Gazetecilerin öldürülmesinin cezasız kalması, basın özgürlüğüne ve halkın haber ve bilgi edinme hakkına doğrudan bir saldırıdır” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/230497