SİYASET 
Yer zaman mekan ve koşullara göre  Ahlak ve ilke öngörüsüne dayanarak söz de eylem de söylenir yapılır. 28 Mayıs'tan sonra olur olmaz sözler tavır ve tutumlar uçuşuyor. Hiç kimse neden ve sonuçlara son 20 yılda Türkiye gerçeğiyle yüzleşmekten cesaret edemiyor.
Herkes tutmuş Ortadoğu kültürü gerçekliğinde olduğu gibi 'kendine bir Tanrı ,bir peygamber ,bir padişah ,bir ağa ,bir şeyh yaratıp onun dili ve beyniyle konuşmaya. Ne yazık ki özgür düşünmez . Özne olmayı değil ,nesne olmak hoşuna gider. Uzun yılların politik mücadelesi insanı daha aşine kılıyor. Politik tespit çözüm de daha dikkatli söz etme sorumluluğu veriyor.

Doğrular yakıcıdır. Ama Ortadoğu da eleştri  de ya övgü yada sövgü oluyor. Yahu Allah aşkına seviliyorsun ,zekisin ben sana şiirler dahi yazdım .Ay ışığında halay kitabımda dört şiir mevcut. Cezaevinde kim aktif siyaset yapabilir.Ayrıyeten sözlerimiz dönüp cezaevi duvarına çarpıyor diyorsun. Kardeşim bağrınıza taş basın dedin . Bu  halk basmadı mı ? Yürü bay Kemal dedin bu halk destek vermedi mi ?
Bu son ettiğin siyasetle ilgili sözü doğru bulmadım. Dışarda parti ve kurumlarına rağmen sen hergün tüvitlerle gündemi yarattın.
Ayrıyetten cezaevinde yaşamını halka adamış binlerce yiğit devrimci var sizde onlardan bir insansınız.


O insanlar hiç bir kariyer yapmadan gençliğini yaşamını koydular. Onlar tecrid İçin açlık grevine girerken 2017 yılında şahsım da cezaevindeydim ama siz girmediniz. Kürt demokratik siyaset mücadelesinde hiçbir kadro halka rağmen ben siyaseti bırakırım demez.
Çünkü öncü kadro halkın moral motivasyonu korur. Bu halk sana çok sevgi de değer de vermiştir. Sayın Gülten Kışanak ile eş genel başkanlığınız iki dönem şartından sonra ,Gülten hanım Diyarbakır büyük şehir belediye eşbakanı yapıldığı zaman 'yine siyaseti bırakacağınızı söylediniz. 40 yıldan fazla bir mücadele geleneğinin tecrübesinden gördüğüm siyasi aktörlerimize verdiği misyon bu tip tarz ve söylem olmamalıydı. Eleştirilecek o kadar sorun varki ! Bu dönemin değil 1999 dan beri işlenen yol yöntemdir. Doğru demokrasinin gereği yatay örgütlenme ve insanı merkeze alan ademi merkeziyetçi anlayış pratiğe uygulanmıyor. İthal adaylar yerel iradeyi red etmektir.
Emek geçmiş göz ardı ediliyor. Demokrasi de en doğru adres halktır. Halk kendi kendisini yönetemiyorsa çözüm yetkiyi halkın elinden almak değil toplumsal aydınlanmayla köy komün sokak meclisleri mahalle meclisleri kent meclisleri ile halkın kendisini de kentlerini de yönetme hakkını kullanmalıdır. Çünkü siyaset insanın yaşamı üzerinde söz yetki karar hakkını kullanmasıdır. Bundan Aristo insan politik bir hayvandır diyor. Politik olmayan insan ikinci şıkı kendine yakıştırıyor. Politik olan İçin sabır ve kararlılık gerekiyor. Neden pir sultanın dönen dönsün ben dönmezem yolumdan demiş.


Kürtler için mücadele devamlılığı arz eder. Dr.M.Hayri Durmuş 'un vasiyeti mezar taşıma halkına borçlu yazın sözü herkesin vicdanını uyandırması lazım. Sayın İdris Baluken 'Şiyar Özsoy milletvekili yapılmadı ve yine o kadar Kürt siyasi aktör vardır. Hiç kimseye bu mücadeleyi bırakıyorum deme sözü yakışmaz. Bence yer zaman koşullar dikkate alınıp halk üzerinde pozitif negatif etkisi iyi değerlendirerek kadro söz kulanmalı. Her zamankinden daha fazla siyasete katılım sağlayarak içimizde yanlışlara son vermeliyiz. Birleşe birleşe mücadele ederek kazanırız. Umarım yazım doğru anlaşılır.
Berxwedan jîyane

Editör: Hamza Özkan