AMED - 13 ay cezavinde tutulduktan sonra 12 Temmuz’da tahliye edilen gazeteci  Remziye Temel ve Elif Üngür, “Kalemimiz yazmaya devam edecek” dedi.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturmada 8 Haziran 2022’de gözaltına alınan ve 16 Haziran'da tutuklanan 15 gazeteci ile tutuksuz yargılanan 3 gazetecinin ilk duruşması 13 ay sonra 11 ve 12 Temmuz tarihlerinde görüldü. “Örgüt üyeliği” iddiasıyla aylardır tutsak olan gazeteciler hakkında mahkeme heyeti tahliye kararı verdi. Gazetecilerden Remziye Temel ve Elif Üngür yaşadıkları sürece dair ajansımıza konuştu.

‘Gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz’

Yıllardır özgür basına dönük ciddi bir baskının olduğunu ve hala devam ettiğini dile getiren Remziye, kendilerine de bu baskının yöneldiğini söyledi. 20 gazetecinin gözaltına alındığını ve 16’sının tutuklandığını hatırlatan Remziye, “İktidar, hiçbir zaman özgür bir basın olmasını istemiyor. İktidarın kirli oyunlarını halk görmesin diye özgür basına çok fazla baskı uygulanıyor. Biz halka her zaman gerçekleri anlattık ve anlatmaya devam edeceğiz. Dün de söyledik bugün de söylüyoruz, yarın da söyleyeceğiz, halkımıza ulaşana kadar” dedi.

Telefon görüşmelerinden suç devşirme

Remziye, iddianameyi de değerlendirdi. İddianame kendilerine ulaştığında, yaşanan hukuksuzlukları daha net gördüklerini kaydeden Remziye, “Tüm arkadaşlarımız yaptıkları haberlerle, görüntülerle yargılandılar. Kendimiz de gördük ki sadece savcı değil emniyet, Adalet Bakanı nasıl talimat aldıysa iddianamede de öyleydi. Uzun bir süre kaldık ama zaten bütün iddialar yalan çıktı. Evet belki bir fotoğraf çektik, belki telefon konuşmalarımız oldu, özgür basında haberler yapıldı ama bunların hiçbiri suç değil. Bizi suçlu hale getirecek bir şey görmediler, gelip telefonla çalıştığım arkadaşımla olan konuşmalarımızı öne sürdüler. Ben basın kurumunda sigortalı olarak çalışıyorum onu bile suç yapmışlar. Savcı çok uğraşmış 10 ay üstünde durmuş, çok sorup soruşturmuş ve bir şey bulamamış gizli tanık çıkarttılar karşımıza ve onun da iddiaları yalan çıktı” şeklinde konuştu.

Özgür basın yalnız bırakılmadı

Cezaevinde de çalışmalarına devam ettiklerini ve kalemlerini asla bırakmayacaklarını vurgulayan Remziye,  “Gözaltına alındığımız günden bugüne kadar cezaevinde de çalıştık. Haberlerde, radyoda, gazetelerde hep karşımıza çıkıyordu, gazeteci arkadaşlarımız, sivil toplum örgütleri, diğer kurumlar. Hepsine çok çok teşekkür ederim bizleri yalnız bırakmadıkları için Eğer özgür basın sahiplenilmezse ne yazık ki başarılamaz" dedi. 

‘Gazetecilik evrenseldir’

“İlk değildi, son da olmayacak” ifadeleri ile kendi gözaltı ve tutuklama operasyonuna dair konuşan Elif, “Yeni basın alanında çalışmaya başladım. Yeni başlayan bir insanın uğradığı saldırı, 25 yıllık arkadaşlarımızın gördüğü saldırılar basın üzerinde aynı aslında. Kürt basınıyla ilgili bir saldırıydı. Onların gazetecilik anlayışı tek kesime aktarılabilecek bilgilerin verilmesi, bu bizim için gazetecilik değil. Biz her dine, her ırka, her kesime aynı anda haberi ulaştırmak istiyoruz. Habercilik evrenseldir o yüzden her kesime hitap etmeli” ifadelerini kullandı.

‘Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz’

Hala cezaevinde kalan meslektaşları olduğunu ve  yıllardır devletin cezalandırma politikasına maruz kaldıklarını paylaşan Elif, “Onların bize verdiği tahliye kararı bir lütuf değildi. Aslında bizim hakkımız olandı. Bizden çalınan 1 yılı aşkın bir süre var. Bu yıl basın üzerindeki tüm baskılar çok ciddi boyutlara ulaştı. Seçim süreci vardı ve seçim sürecinde kendi istedikleri kalemlerden çıkarttıkları haberleri yayınlamak istediler. Tek kesimin propagandasını yaptılar. Gazetecileri baskıladıklarında kendi haberlerinin yayılacağını düşündüler, her ne kadar gazetecileri cezaevine alsalar da bizim sürekli devam etme niteliğimiz var. Biz hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz ve özgür basın asla susturulamaz” sözlerini kullandı. 

Görüntüler suç sayıldı

Haberlerle gün yüzüne çıkartılan olayların iktidarı rahatsız ettiğini söyleyen Elif, “Görüntülerde çok ciddi bir kaynak taramanıza da gerek yok. Çünkü Türkiye’nin durumu ortada hani gazetecilik dediğin haber havuzlarında elde edilir. Hani basit bir literatür çalışması yaparsanız gazetecilik açısından bu bilgilerin hepsine ulaşabilirsiniz” dedi.

‘Dün karşılaştığımız manzara gözlerimizi doldurdu’

Gazetecillğin evrensel olduğuna vurgu yapan Elif, hazırlanan 750 sayfalık dosyanın içeriğinin boş olduğunu belirtti. Elif, şöyle konuştu: “Yani 750 sayfası boşu boşuna hazırlanan bir dosyaydı. Zaten çok emek vererek hazırlandığımız bir süreç. Avukatların, sivil  toplum kuruluşlarının özellikle uluslararası gazetecilerin destekleri ciddi boyuttaydı. Gazetecilik evrenseldir ve ortak buluşma alanları çözüm ortakları olmak gerekiyor. Bu tek kesime yapılan bir saldırı değil meslek çalışanların yapılan bir saldırıydı. İki  gün süren bir mahkeme süreci oldu herkes için yorucu geçti çok güzel geçti destek olarak da çok iyiydi. savunmalarımız  emekçilerinin, yani solunun yarısı bizdendi, yine basın bizim yanımızdaydı. Desteklerini çok ciddi bir şekilde yüreğimizde hissettik ve sorumluluklarımız arttı. Mesleki alanda olmak ciddi emek istiyor. Basın emekçilerinin hakkı hiçbir zaman ödenmez. Dün karşılaştığımız manzara gözlerimizi doldurdu.”