AMED - AKP’nin ÇEDES projesiyle dindar bir kadro yaratmaya çalıştığını söyleyen Eğitim Sen Amed 2 No’lu Şubesi Kadın Sekreteri Songül Can Şimşek, “Aileler çok dikkat etmeli" uyarısında bulundu. 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından imzalanan “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) kapsamında okullara "manevi danışmanlık" hizmeti adı altında imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atamalarına dönük tepkiler sürüyor. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 2 No’lu Şubesi Kadın Sekreteri Songül Can Şimşek, projeyle iktidarın dindar bir kadro yaratmaya çalıştığını söyledi.  

İMAM HATİP PROJESİNE BENZERLİK 

ÇEDES’in çok kapsamlı bir proje olduğunu belirten Şimşek, “İmam Hatip Okulları” projelerinin de aynı amaçla oluşturulduğunu hatırlattı. Şimşek, “Tek amaçları vardı; bir din eğitimiyle beraber kendilerine biat eden bir gurup, bir yeni nesil yaratmak ama başarılı olamadılar. Birçok yerde İmam Hatiplerin boş olduğunu, okullaşma oranın, öğrenci sayılarının ve başarı oranlarının çok düştüğünü görüyoruz. Birçok veli artık çocuğunu göndermek istemiyor. Bunu gören devlet ve iktidar aklı, hemen buna karşı yeni bir proje geliştirdi. Bu projeyle beraber bütün okulları İmam Hatipleştirecek. Bunun başka hiçbir açıklaması yoktur” dedi. 

‘DİNDAR KADRO’ YARATMA ÇABASI

İlk olarak 842 kişinin atandığını ve bu atanmayla beraber okullarda özellikle rehberlik servisleri ve kulüplerin boşa çıkarıldığına dikkat çeken Şimşek, şöyle devam etti: “Okullar artık çocukların pedagojik eğitimden faydalanmayan bireylere teslim edildiği ve bu teslimiyet sonrasında da nereye uzanacağı, ne yapılacağıyla ilgili hiçbir güvencesi olmayan yerler haline geldi. Bu insanlar atanırken neye göre atandılar? Bu atanma sırasında hangi kriterler var? Bu proje sadece okulda olmayacak, Diyanet’le, Gençlik Vakıfları’yla beraber Türkiye genelinde kendileri için yeni bir dindar kadro yaratma hevesi içindeler. Bilimden, bilimsellikten uzak, onların istediği gibi sadece ezberci, tek düze, gelecekle ilgili hiçbir umudu olmayan bir nesil yaratmak istiyorlar.” 

‘SUİSTİMALE AÇIK YERLER OLACAK’

Pedagojik eğitim almayan bireylerin okul eğitimlerine dahil edilmesi sonucunda çocukları çok sayıda tehlikenin beklediği uyarısında bulunan Şimşek, “Biz bu çocukları onlara teslim ettiğimizde, ciddi anlamda her türlü suiistimale açık bir şekilde oraya göndermiş oluyoruz. Bir imamın, bir müezzinin veya buna benzer bir insanın bir çocuğa nasıl yaklaşacağını hiçbirimiz bilemeyiz. Biz eğitimi, formasyonu, özellikle eğitim fakültesinde bir ders olarak değil, bir bölüm olarak işliyoruz ve çocuğa yaklaşım konusunda ciddi bir eğitimden geçiyoruz. Bu nedenle ciddi anlamda çok büyük sorunlar olacak. İstismarı nasıl açığa çıkaracağız, ÇİM’ler ne yapacak? Bu konuda çocuk nereye başvuracak? İnsanların çocuklarını gönderirken tedirgin olması gerekir. Bu kadar suiistimale açık geniş bir alanda gerçekten çok dikkat etmeliler” şeklinde konuştu.

Bu projeye karşı ailelerin bilinçlendirilmesi için çalışmaların yürütülmesi gerektiğinin altını çizen Şimşek, “Bunun için ortak mücadele geliştirmemiz lazım. Bu sadece bizlerle olmuyor, yerel yönetimlerin çok güçlendirilip, yerelden merkeze doğru gidecek bir sistemin oluşturulması gerekiyor” dedi.

MA / Eylem Akdağ