Kadın ve yaşam bilimi anlamına gelen jineoloji; verili olan günümüz sosyal bilim anlayışına karşı geliştirilmiş bir eleştiri…

Sosyal bilimlerin devletçi zihniyetin bilgi yapılarından beslendiğini ve kendisinin de erkek egemen sistemin devamlılığını sağladığını binlerce pratikte görebiliyoruz. Dünya genelinde sosyal bilim temsilcilerini ve onların bilgi üreten mekanlarının sayısını düşündüğümüzde yaşanan doğa katliamlarına, kadın kırımına, savaşlara, yoksulluğa karşı sessizliklerini ya da bunları nasıl meşrulaştırdıklarını ele almak durumundayız.

Yaşanan tüm toplumsal sorunların tanımlanması ve bu sorunların çözümü konusuna kadın özgürlüğünü koyduğumuzda egemenlerin tekelindeki sosyal bilimlerin erilliğini daha açık ifade edebiliriz.

Kadının var oluş ve özgürlük sorunu sistemin tekelindeki sosyal bilimlerde ya hiç işlenmemekte ya da günlük birkaç kadının birkaç erkek tarafından şiddete uğraması olarak gazetelerin üçüncü sayfasına düşmektedir.

Oysa kadın sorunu her şeyden önce bir var oluş sorunudur.

Kadının kim olduğu, kimler tarafından tanımlandığı, uğradığı şiddet türlerinin hangi iktidar mekanizmalarıyla beslendiği, özgürlük sorununun nasıl çözüleceği konuları tartışılması gereken bir noktadır. Dolayısıyla kadına ve doğaya karşı işlenen suçların temsilcisi olan ideolojileri ve bu ideolojilerin seçtiği düşünce yöntemlerini tartışabiliriz.

Sistemin bilgi yapılarından beslenen ya da sistemin verili bilgi yapısını aşamayan sosyal bilimlerin tüm bilim alanlarının erilliğini meşrulaştırdığı açıktır.

Hem sistemin tekeline bağlanmış hem de erillikle beslenmiş olan sosyal bilimleri eleştirmekle birlikte kadınların kendi bilgilerini açığa çıkarma ve bunu yaşamsallaştırma heyecanı da karşımızda duruyor. Ve kadın hakikati dediğimizde karşımıza hep doğayla olan ilişkilenme biçimi çıkıyor.

Kadınların kendi hakikatini açığa çıkarması diyoruz çünkü yaşadığımız gerçekler zihnimize hakikat olarak empoze edilmek isteniyor. “Öyleyse kadın hakikati nedir?” sorusunun cevabı bizi hem tarihsel olarak doğal toplum zihniyetine götürüyor hem de güncel olarak kapitalist moderniteye karşı direnen kadınların günlük deneyimlerine…

Özlem Kırmızıtoprak

Editör: Haber Merkezi