ANKARA ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Bitlis Milletvekili Hüseyin Olan, 21 Şubat uluslararası anadili günü olmasını meclis gündemine taşıdı.

Hüseyin Olan, konuyla ilgili TBMM Başkanlığına bir araştırma önergesi verdi.

Hüseyin Olan, HDP’li belediyelere atanan kayyımların yaptıkları hukuksuz uygulamalarla Kürtçe yasakların, Kürt halkının diline ve kültürüne olumsuz etkilerinin ve bunun sonuçlarının belirlenmesi amacıyla bir Meclis araştırması açılmasını talep etti.

Hüseyin Olan’ın önergesinin gerekçe kısmında şu ifadeler yer aldı:

“Demokrasilerin en temel ilkelerinden biri olan seçme ve seçilme hakkı cumhuriyetin kuruluşundan günümüze, Kürt halkının iradesi söz konusu olduğunda iktidarlar ve devlet kurumları tarafından defalarca ve çok rahatlıkla ayaklar altına alınmıştır. Seçilmiş belediyelere kayyımlar atanması bu hak ihlalinin son örnekleri olarak tarihe kara bir leke olarak eklenmiştir.

İktidar, belediyecilik pratiğini ortadan kaldırmak için HDP bileşeni DBP’li belediyelere 2016 yılında kayyım atamıştır. Halkın iradesini yok sayan ve yerel yönetimlerde demokratik işleyişi ortadan kaldıran kayyım rejimi iktidarın politikası haline gelmiş, 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra da HDP’li belediyelere kayyım atanmıştır. Mart 2019 seçimlerinde HDP; 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde belediyesi olmak üzere toplamda 65 belediyenin başkanlığını kazanmış ancak sonraki süreçte atanan kayyımlarla birlikte HDP’nin sadece 6 belediyesi kalmıştır.

 İktidarın, geniş bir alanda Kürtlerin kazanımlarına karşı savaş açması, Kürtlere sömürgeci hakimiyeti dayatma çabasından başka bir şey değildir. Kayyımların ilk yaptıkları, Kürtçe ile ilgili yasaklamalar ve Kürtçenin kullanımın engellenmesi olması bu niyeti açıkça göstermektedir.

Örneğin; 31 Mart 2019 yerel seçimlerinden sonra Batman Belediyesine atanan kayyım, ilk iş olarak belediyenin web adresinden Kürtçe dil seçeneğini kaldırmıştır.

Van’ın Çaldıran ilçesine bağlı birçok mahallenin isimlerinin yer aldığı Türkçe ve Kürtçe yön levhaları Van Büyükşehir Belediyesi kayyımı tarafından söktürülmüştür. Sadece Türkçe mahalle isimlerin yazıldığı tabelalar dikilmiştir.

Halkın çoğunluğunun Kürtçe konuştuğu Şırnak’ın Cizre ilçesinde 17 Kasım 2016'da İçişleri Bakanlığı tarafından belediyeye atanan kayyım  sırasıyla; Kürtçe eğitim veren Nûbihara Biçûkan Çocuk Kreşi, Berîvan ve Melayê Cizîrî ilköğretim okullarını kapatmış, sonraki süreçte belediye otobüsleri üzerindeki Kürtçe afişleri söktürmüştür. Kayyımlarla beraber, belediyelerde çoğu personel işten atılma endişesi nedeniyle Kürtçe konuşmaktan kaçınmaktadır.

Çalakiyên 21’ê Sibatê: Zimanê me nasnameya me ye Çalakiyên 21’ê Sibatê: Zimanê me nasnameya me ye

Kürtçe, geçmişten bugüne değin sürekli baskıların ve yasakların hedefi olmuştur. Kürt dili hiçbir zaman anayasal güvenceye kavuşturulmamış ve Kürtçenin geliştirilmesi için gerekli tedbirler alınmamıştır. Her ne kadar zaman içinde Kürtçe üzerindeki yasaklar kalksa da bir dilin yaşayıp gelişmesini sağlayacak hayati adımlar hiçbir zaman atılmamıştır. Bugün de Kürtçe anadilde eğitim hâlâ yasaktır. Kürtçenin anayasal güvenceye alınmaması ve eğitim dili olarak kabul edilmemesi gibi nedenlerle büyüyen önyargılar; Kürtçe konuştuğu için insanların linç edilmesine, hatta öldürülmelerine bile neden olmaktadır.

AKP İktidarının Temmuz 2016’da ilan ettiği Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK), Kürt dili kurumları ve yayınları hiçbir hukuksal gerekçe olmadan birer birer kapatılmıştır. OHAL süreci boyunca Kürtçe yayın yapan Özgür Gün Tv, Denge Tv, JiyanTv, Van Tv, Azadiya Welat vb. televizyon ve gazeteler, Kürt dilinin korunup geliştirilmesi amacıyla faaliyet yürüten Mezopotamya Kültür Merkezi, İstanbul Kürt Enstitüsü, Kürt dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Kürdi Der), Ahmede Hani Dil Akademisi, Ferzad Kemanger İlkokulu, Kürt Yazarlar Derneği vb. dernekler ve okullar ile DBP’li belediyelerin bünyesinde faaliyet yürüten Kürtçe kreşler bile kapatılmıştır.

Bu durum, iktidarın Kürt kimliğine, diline, kültürüne olan tahammülsüzlüğünün ve düşmanlığının bir sonucudur. İktidarın, Kürt dili ve kültürü üzerine faaliyet yürüten kurumları kapatması, yine iktidar tarafından atanan kayyımlar tarafından Kürtçeye yönelik süregelen yasakların ve engellemelerin Kürt dili üzerindeki olumsuz etkisinin araştırılması,  Kürt dili ve kültürünün öğretilmesi, geliştirilmesi korunması, amacıyla bir Meclis araştırması açılması elzemdir.”

 

Editör: Hamza Özkan