<br /> <p style="font-weight: 400;">Virüs salgını, AB’nin geleceğini de tartışmaya açtı. “<em>AB bölünür mü</em>” sorusu gündemde.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Tartışma, salgının İtalya’yı kasıp kavurmasıyla başladı. AB ülkeleri bu ülkeye sınırlarını kapatınca ve yardım göndermeyince İtalya içinde AB üyeliğinin ne anlama geldiği sorgulanmaya başladı haliyle…</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Üstelik sadece AB’nin değil, ABD’nin de İtalya’ya sırtını döndüğü o günlerde Çin, Rusya ve Küba uçakları, Çizmeye hekim ve sağlık ekipmanı taşıyordu…</p><br /> <p style="font-weight: 400;">En sert tepkiyi İtalya’nın eski başbakanı <b><strong>Matteo Salvini </strong></b>verdi. Şu anda ana muhalefet lideri olan <b><strong>Salvini</strong></b> AB için şunları söylüyordu: “<b><strong>AB’den nefret ediyor ve tiksiniyorum. Birlikten ziyade, yılanlar ve çakallar mağarası. Önce virüsü yeneceğiz, sonra dönüp AB’yi düşüneceğiz. Gerekirse teşekkür etmeden ayrılacağız</strong></b>” (27.3.2020).</p><br /> <p style="font-weight: 400;"><b><strong>Almanya lokomotif değil, fren</strong></b></p><br /> <p style="font-weight: 400;">İtalya’nın mevcut başbakanı da AB’ye tepkiliydi, elbette resmi konumu nedeniyle ana muhalefet liderinden daha diplomatik olarak…</p><br /> <p style="font-weight: 400;">İtalya Başbakanı <b><strong>Giuseppe Comte,</strong></b> birliğin lideri/lokomotifi kabul edilen Almanya’yı suçluyordu doğrudan. 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en büyük şoku yaşadıklarını belirten <b><strong>Comte</strong></b>, “<em>AB’nin ortak tahvil ihracına ihtiyaç duyulduğunu</em>” belirtiyordu. Almanya’nın bu konudaki olumsuz tutumuna tepki gösteren <b><strong>Comte</strong></b> şöyle diyordu: “<b><strong>Almanya’nın ticaret fazlası AB kurallarının öngördüğünden daha yüksek. Bu Alman ekonomisinin Avrupa’nın lokomotifi değil, freni olduğu anlamına geliyor</strong></b>” (20.4.2020).</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Ülkesinin AB tarafından yalnız bırakıldığını belirten <b><strong>Comte</strong></b>, AB Komisyon Başkanı <b><strong>Ursula von der Leyen</strong></b>’in bu nedenle özür dilediğini söylüyordu ayrıca…</p><br /> <p style="font-weight: 400;"><b><strong>Bir parçası terk edilirse AB çöker</strong></b></p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sadece İtalya değil, salgını ağır yaşayan İspanya da AB’nin geleceğini sorguluyor…</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Dahası AB’nin Almanya’dan sonraki en önemli ülkesi Fransa bile AB’nin geleceğinin sorunlu olduğunu öngörüyor. Nitekim Fransa Cumhurbaşkanı <b><strong>Emmanuel Macron</strong></b>, video konferans yoluyla yapılan AB liderler zirvesinde bunu muhataplarına açık açık söyledi.</p><br /> <p style="font-weight: 400;"><b><strong>Macron</strong></b>, Avrupa ülkelerinin salgına verdiği yanıtın “<em>simetrik</em>” olmadığını, bunun düzeltilmemesi halinde Avrupa’nın ekonomik olarak daha da etkileneceğini belirtti.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Ve <b><strong>Macron</strong></b>, Avrupa’nın salgının yol açtığı ekonomik krize karşı ortak bir çözüm bulamaması halinde birliğin geleceğinin olmayacağına dikkat çekti ve açık açık uyardı: “<b><strong>Avrupa’nın bir parçasını terk edersek tüm Avrupa çöker</strong></b>” (23.4.2020).</p><br /> <p style="font-weight: 400;"><b><strong>Korona tahvilleri çare olur mu?</strong></b></p><br /> <p style="font-weight: 400;">Özetle birliği korumak, ekonomi krizine çare bulunabilmesine bağlı. Bu da “<em>kurtarma paketleri</em>” demek öncelikle. AB liderleri -birliği bir arada tutabilmek için- Avrupa Komisyonu’nu “<em>ortak kurtarma programı</em>” hazırlamakla görevlendirdi (24.4.2020).</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Liderler ayrıca maliye bakanlarının üzerinde uzlaştığı 540 milyar Avro’luk paketin 1 Haziran’da hayata geçmesini öngördüklerini de belirttiler. Ancak bu, ihtiyaç duyulan paketin çok çok altında…</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Avrupa Komisyonu’nun İç Pazarlar ve Hizmetlerden Sorumlu Üyesi Fransız <b><strong>Thierry Breton </strong></b>ve Ekonomi İşlerinden Sorumlu Üyesi İtalyan <b><strong>Paolo Gentiloni</strong></b>’nin bu konuda yaptıkları çalışmanın sonucu şu: “<em>AB’nin yeni tip koronavirüs kaynaklı krizin yaralarını sarması için</em> <b><strong>1.6 trilyon Avro’luk destek paketine ihtiyaç</strong></b> <em>var</em>” (21.4.2020).</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Yeterli mi? “<b><strong>Turizm endüstrisi için Marshall Planı’na benzer bir plana ihtiyaç var</strong></b>” diyor ikili ayrıca…</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Avrupa Komisyonu’nun bu iki yetkilisi, diğer yandan ay başında Avrupa gazetelerine yazdıkları ortak makalede ortak borçlanma anlamına gelen “<em>korona tahvillerinin</em>” devreye sokulması için Almanya’ya çağrıda bulunmuşlardı. Ancak Almanya’yla birlikte Hollanda, Avusturya ve Finlandiya’nın aralarında bulunduğu kuzey ekseni “<em>korona tahvillerine</em>” karşı çıkıyor.</p><br /> <p style="font-weight: 400;"><b><strong>Asya’yla daha derin ilişki dönemi</strong></b></p><br /> <p style="font-weight: 400;">Sonuç olarak AB’nin geleceği belirsiz.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Birliğin kuzey ve güney ekseninde ikiye bölünebileceği senaryosundan, bazı Akdeniz ülkelerinin İngiltere gibi birlikten tekil olarak ayrılabileceğine kadar olasılıklar mevcut.</p><br /> <p style="font-weight: 400;">Neo-liberal ekonominin iflasının görüldüğü koşullarda birliğin işi çok zor; üstelik <b><strong>Avrupa’ya Marshall Planı desteği verebilecek bir ABD de artık yok!</strong></b></p><br /> <p style="font-weight: 400;">AB bölünür, bölünmez, göreceğiz ancak <b><strong>başta Almanya, kimi AB ülkelerinin Rusya ve Çin’le “daha derin” ekonomik ilişkilere yöneleceği kesin!</strong></b></p><br /> <strong>( Mehmet Ali Güller Yazar olduğu Cumhuriyet Gazetesinin Köşesinde yazdı: Salgından sonra AB bölünür mü? )</strong>