DÊRSIM - MEB'in "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olarak duyurduğu yeni eğitim müfredat taslağına tepki gösteren veliler, "Kindar ve dindar bir nesil yetiştirilerek, şeriat düzeni getirilmek isteniyor" diyerek, eğitimcilere ve ailelere duyarlılık çağrısı yaptı. 

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), 28 Nisan’da internet sitesi üzerinden "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" olarak kamuoyuna sunduğu taslakta, okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerinde okutulacak zorunlu derslere dair yeni müfredatı paylaştı. Paylaşılan yeni müfredat taslağı 3 bin sayfadan oluşurken, taslak hazırlanırken farklı inanç ve toplulukların fikirlerinin alınmaması tepkilere neden oldu. 

ALEVİLİĞE HAKARET EDEN TOPÇU’NUN KİTABI 

Taslakta, Temel Dini Bilgiler kitabında Diyanet İşleri Başkanlığı referans verilirken, ortaokullarda “Kültür ve Medeniyetimize Yön Verenler” dersinde ise Aleviliği “Türkiye’nin Maarif Davası” adlı kitabında “…Tarikatları ise, asırların arasında ta kalbinden kemiren şerir kuvvet Alevilik olmuştur” ifadeleri ile hedef alan Nurettin Topçu’nun adı eklendi. 

Dêrsim’de veliler, AKP’nin "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ve  “Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum" (ÇEDES) ve benzeri projelerle “kindar ve dindar” nesil yetiştirme amacının olduğunu söyledi.  

'EĞİTİM DEĞİL, DİN BAKANI' ELEŞTİRİSİ 

Eğitim gören torunları için endişelendiğini söyleyen Sakine Kaya, yeni müfredat taslağına tepki gösterdi. “Her şeyi dine çevirmişler, çocuklarımızın Türkçe, Matematik, Coğrafya gibi dersleri görmesini istiyoruz” diyen Kaya, “Bilimi, teknolojiyi öğrensin. Bizim, ülkenin böyle şeylere ihtiyacı var. Biz yeni müfredatı kabul etmiyoruz. Çocuklarım değil ama torunlarım ilkokula gidiyor. Şimdiden onların geleceği için endişeleniyorum. Yurtdışına gidebilmeleri için dil öğrenmelerini istiyorum. Çünkü Türkiye’de eğitim bitmiş. Tek amacımız ve isteğimiz çocuklarımızın iyi eğitim alması. Ancak bu da artık Türkiye’de yok. Eğitim Bakanlığı’na atadıkları bakan eğitim değil, din bakanı” ifadelerini kullandı. 

'ÇOCUKLARIN KÖRELTİLMESİ DOĞRU DEĞİL' 

Daha önce ÇEDES projesiyle okullara imam atayarak, okulları cemaatlere çevirdiklerini, yeni müfredatla da çocukları bilimden uzaklaştırmaya çalıştıklarını belirten Songül Bulut, “Yeni müfredatı kesinlikle doğru bulmuyorum. Çocukların daha çok bilimle ilgilenmesi gerekiyor. Dini bilgilerle onların köreltilmesi doğru değil, çocuğumun böyle bir eğitim sisteminde okumasını kesinlikle istemiyorum. Yeni müfredat karşısında bizler de çocuklarımızda şaşkın durumdayız” diye konuştu.

'KİNDAR VE DİNDAR BİR NESİL YETİŞTİRİLMEK İSTENİYOR' 

Dini eğitime karşı olmadıklarını ancak zorunlu olmasını doğru bulmadıklarını ifade eden Fidan Gerez, ülkede her kesimde insanın olduğunu ve bu konuda kimseye belirli bir inancın dayatılmaması gerektiğini söyledi. Gezer, “Din dersini işlemek isteyen ailelerde var, istemeyen ailelerde var. Din dersine karşı değiliz. Ama benim çocuğum almak istemiyorsa bu konuda zorlamalarını istemiyoruz. Bu ülkede sadece onlar yok, bu ülkede Alevi, Sunni, Kürt, Türk, Ermeni her kesimden insan var. Bunun için hiç kimseye zorla bir şey dayatılmamalı” dedi. 

'MÜFREDATI İSTEMİYORUM' 

Başka ülkelerde eğitimde önceliğin bilim olduğuna vurgu yapan Xıdır Yalçın, yeni müfredata dair tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Tutturmuşlar el kadar çocuğa kuran dersleri veriyorlar. El kadar çocuk dini eğitimi ne bilsin, insanda biraz vicdan olur. El âlem aya çıkıyor. Onların teknolojileriyle ayakta kalıyoruz. Çocuğumun bu müfredatta eğitim almasını asla istemiyorum. Çocuğumun okuyup bilim insanı olmasını istiyorum, din adamı olmasını istemiyorum. Din maskesi altında her türlü film yapıyorlar.” Mustafa Kolpan ise, şunları söyledi: “Eğitim konusunda her şey sıfır, eskiden Matematik, Fen, Coğrafya dersleri çok önemli derslerdi. Onlar bitmiş durumda. Şimdi sadece eğitim değil her şey bitti.” Kariye Durgun da, “Dini her kes kendi içinde yaşıyor. Okullarda gösterilmesi doğru değil, çocukların psikolojisini alt üst ediyorlar” tepkisinde bulundu. 

'DUYARLI OLALIM' ÇAĞRISI 

Yeni müfredata karşı velilerin ve eğitimcilerin duyarlı olması gerektiğini vurgulayan Zeliha Polat ise, “Okul müfredatında eksik bir şey varsa değiştirilmeli ama çocuklara sadece dini içerikli eğitim vermek doğru değil. Çocukları bilimle yetiştirmeleri gerekirken sadece din eğitiminin verilmesine karşıyım. Hep birlikte bu durum karşısında duyarlı olmalıyız” şeklinde konuştu. 

MA/ Şilan Çil 

Kaynak: https://mezopotamyaajansi.net/tum-haberler/content/view/241535