BİR ŞEY DEĞİŞECEK Mİ
Türkiye, uzun vadeli sorunları olan bir ülkedir.
Bu sorunların temelinde demokrasiden kaçma sendromu yatar. Bu nedenle yüz yıllık “ Cumhuriyet” denilen tarih sürecinde hiç bir zaman yolu demokrasi ile kesişmemiştir.
Hal böyle olunca büyüyen sorunlar demokrasiyi sürekli küçültmüştür ve şu an hiç bir emaresine rastlama şansınız da yoktur!
Dünya da olmayan bir örnekle kendine has rol biçilen “ Başkanlık” sisteminde sadece dünya ile bağları koparma anlayışı yatmıyor, Türkiye’nin sorunlarını daha çok nasıl büyütürümün çabası da var!
AİHM’den gelen son değerlendirme notu vahim yaptırımların yolunu açarken, bunlara üst perdeden kafa tutmanın nasıl bir izahı vardır diye, insan kendine sormadan edemiyor!
Belki de bunun tek yanıtı ülkenin kaderini yatırdığımız ve tek kişiye ait olan iki dudak arasıdır ve ordan çıkan sözün doksan milyonun aklına tahakkümüdür!
Ülkenin savrulduğu bu iklimde çıkış çabaları varmış gibi görünse de, özünde değişen hiç bir şey olmayacaktır!
AKP’nin gidişi ile her şeyin düzeleceğini sananlar çok ama çok yanılıyorlar!
Türkiye bir NATO ülkesidir ve kendine ait bağımsız karar mekanizmaları bir yere kadardır ve özellik uluslarası kararlarda nihai kararlar NATO duvarına çarpar, ötesi sadece kumda çelik çomak oynamaktır!
Şimdi AKP karşıtı sandığımız bir “ Altılı masa “ var!
Peki, siz bugüne kadar bu masadan ülkenin can alıcı sorunlarını çözecek bir proje, bir söylem duydunuz mu?
Mesela Kürt sorunu!
Parlamentonun üçüncü partisinden kaçarak, onların sunduğu her öneriye sırt çevirerek ve dahası ağır itham ve bir dille suçlayarak toplumsal barışı nasıl sağlayacaksınız?
Altılı masanın ortaklarını çok ama çok iyi tanıyoruz! Bu tanıdık simalardan yeni bir yüz nakli mi bekliyorsunuz?
Zaten en büyük sorunumuz çabuk unutmak ve katil bıçağını cebine saklamışsa şirinliğine kanmaktır!
Eğer bu ülkede ekonomi dip yapmışsa ve bu beceriksiz muhalefet, bunu işleme becerisi dahi göstermiyorsa hangi soruna çözüm olacak?
Evet, “ Kürt sorunu” en büyük sorun ve çözümü en kolay ve en zor olanıdır!
Demokratik cumhuriyet talebi olan Kürt’leri bu masum hakın içinde boğmaya kalkarsanız
beraberinde tüm sorunları büyütürsünüz ve doksan milyon insanın geleceğine karanlık yollar örersiniz!
Bunun en büyük adımı Türkleştirme değil, Türkiyelileşmedir!
Üst kimlik değil, eşit kimlik ve temsilde adalet mekanizmasını içselleştirerek kuruntu ve sancılarımızdan kurtulabiliriz!
Yoksa, karnımızda bu yel olduğu sürece, sancıdan kurtulma şansımız yoktur!