ANKARA ÖTEKİLERİN GÜNDEMİ- TBMM  Genel Kurulu’nda,  2024 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2022 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi üzerindeki görüşmeler başladı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Nükleer Düzenleme Kurulu bütçesi üzerine CHP Grubu adına konuşma yapan CHP’li Kış, AKP hükümetinin enerjide dışa bağımlı politikalarını eleştirirken, Türkiye’nin enerji alanında bir eylem planı ve yol haritası olmadığını vurguladı.

Konuşmasına enerji kaynaklarının ülkeler için, dünya için önemine değinerek başlayan Kış, bir ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasının temelinin enerjiye dayandığını vurguladı.

21 yıldır iktidarda olan AKP hükümetinin Enerji Politikalarında “Enerji Yoksulluğu” içinde bir toplum yarattığını  ifade eden CHP’li Kış, halkın enerjiye rahat ve ucuz ulaşımını sağlayacak  politikalardan yoksun olduğunu, sadece sermaye gruplarının çıkarını gözeten bir siyasi anlayışın hakim olduğunu ifade etti.

AKP iktidarının plansızlık ve kuralsızlığı kendisine şiar edindiğini belirten Milletvekili Kış, her fırsatta yerli ve milli olduğunu iddia edenlerin enerjide dışa bağımlı bir yol izlediklerini dile getirdi.

'Katliam yasası' AYM gündeminde 'Katliam yasası' AYM gündeminde

Sivil toplum kuruluşları ve  meslek odalarının Mersin Akkuyu Nükleer Santral hakkında önemli uyarılarını TBMM kürsüsünden aktaran Kış şunları söyledi:

“2010 yılında, Rusya ile  milletlerarası andlaşma imzalanmış; bu andlaşma neticesinde “yap-işlet-sahip ol modeliyle” dünya üzerinde ikinci örneği olmayan bir modelle, Akkuyu Nükleer Santrali inşa edilmektedir. Akkuyu Nükleer Güç Santrali ihalesinde, hatırlanacağı üzere, ülkenin de gündemine oturan, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluklarından birinin yapıldığı yetkili ağızlardan kamuoyuna açıklanmıştı. Anlaşma,  hukuka aykırı şekilde yapılmıştı. Yani Akkuyu’daki nükleer santralin iç hukukta bulunan kanun ve yönetmelikler yoluyla değil de, milletlerarası andlaşma ile inşa edilmek istenmiştir. Akkuyu Nükleer Santral  Andlaşması hukuken tartışmalı bir metindir.

 Andlaşmanın çeşitli açılardan hukuka aykırı olduğu ve uygulanmaması gerektiği de hukukçular tarafından açıklanmıştı. Yani bu durum toplumun gözü önünden, denetlemeden, hukuktan, yargıdan kaçırılmıştır.”

Bütçenin komisyon görüşmelerinde, AKP tarafından Akkuyu Nükleer Santral hakkında yanlış bilgilendirmeler yapıldığını, ülke enerji politikaları yönünden faydalar yaratacağı gibi yanlış yorumlar yapıldığını  ifade eden Kış, Akkuyu Nükleer Santral hakkında şu bilgileri verdi:

“Rusya ile yapılan andlaşmada, Akkuyu Nükleer Santrali, toplam 4 üniteden, her biri 1.200 megavat üretim kapasitesinden oluşurken, Nükleer Santral kapsamında yapılacak 4 ünite için de alım garantisi verilmiştir. 1’inci ve 2’nci üniteler için yüzde 70 alım garantisi, 3 ve 4’üncü üniteler için yüzde 30 alım garantisi verilmiştir. 15 yıl boyunca 12,35 sent üzerinden alım garantisi sağlanmıştır. Bu dört reaktörün on beş yıl boyunca çalışması halinde toplam 38 Milyar Dolarlık bir alım garantisi verilmiş durumdadır. Üretilen elektriğin tamamı satıldığındaysa, 76 Milyar Dolar ödenecektir. Santral için öngörülen 60 yıllık süre içinde tahmini olarak 200 Milyar Dolar Rusya’nın kasasına para girecektir. Ayrıca, santralin söküm maliyetleri de ayrı bir tartışma konusudur”

Akkuyu Nükleer Santralin kurulduğu bölgedeki zeminin uygun olmadığını, kurulacak alanın 30 kilometre yakınından geçen fay hattı sebebiyle deprem riskinin bulunduğu uyarılarını yapan Kış, deniz suyunun sıcaklığının artması ile binlerce deniz canlısının da yaşamının zarar göreceğine dikkat çekti.

Türkiye’nin nükleer enerji strateji belgesinin, bir yol haritasının ve bir eylem planının olmamasını eleştiren Kış, 2022 yılında Nükleer Düzenleme Kanunu görüşmelerinde, hükümetin kamuoyunu yanıltıcı bilgilendirmeler yaparken, AKP’nin Nükleer santral yapınca, nükleer teknoloji ile tanışılacağı” gibi son derece hayalperest yorumlarda bulunduklarını  belirtti.   

“Ekonomik bağımsızlığımız gibi enerjide de bağımsızlığımız tehlike altındadır” diyen CHP’li Kış, vakit kaybetmeden, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına yakışır bir şekilde enerji politikalarında güvenli, ulaşılabilir, ucuz, kaliteli sürdürülebilir şekilde bir yol haritası izlenmesi gerektiğini vurguladı.