BARIŞI ARZULAMAK VE AYŞE ÖĞRETMEN Yıllardır Türkiyede süre gelen bir savaş durumu var. Fiziki savaştan bahsetmiyorum, algısal bir savaş.

BARIŞI ARZULAMAK VE AYŞE ÖĞRETMEN

Yıllardır Türkiyede süre gelen bir savaş durumu var. Fiziki savaştan bahsetmiyorum, algısal bir savaş..
Artık barış kelimesi terör ile eş tutuluyor ve sanki barışı arzulamak bir suçmuş gibi gösteriliyor. Devlet kademeleri bir dönem daha hükümetini götürmek isterken, barışı isteyen akademisyenleri, öğretmenleri ve çeşitli gruplarda ki halkı görmezden geliyor.
Hatırlarsanız Beyazıt Öztürk’ün sunduğu Beyaz Show isimli programa Ayşe isimli bir öğretmen katılmış ve “çocuklar ölmesin” demişti. Ayşe öğretmene terör örgütü propagandası suçuyla dava açılmış ve 1 yıl üç ay hapis cezası istenmişti..
Ayşe öğretmenin 21 ekimde doğan kızı Deran ile birlikte şimdi hapise girmesi bekleniyor.
Tecavüzü suç olarak görmeyen hukuk sistemi barışı arzulamayı suç olarak görüyorsa, artık dönüşü olmayan bir yoldayız demektir. Bu yolun sonunda inanıyorum ki halkımızın onurlu insanlarının direnişi kazanacaktır. Hiç bir dikta düzen kendini yok etmeden bu dünyadan gitmemiştir, tarih bunun en güzel örneği..
NE YAPMALI?
Bu sorunun cevabı kendi ruhumuzda gizli. Ruhumuz diyorum çünkü kendi iç sesimizi yani aslolan insani yanımızı dinlememiz gerekiyor. Çünkü tarih boyunca çıkan tüm cani, faşizan ve savaşçı politikalar insan beyni ile gerçekleşmiştir.
Uygulamamız gerek üç şey:
*Anlayışlı olalım.
*Sevelim ve sevginin gücüne inanalım.
*İdeolojimizi kalbimizin önüne koymayalım. Çok zor olmasa gerek.
Biat edeceğiniz tek şeyin barış olması umuduyla...