Libya'da Olanlar ve Halife Hafter   Geçtiğimiz günlerde Libya'da "Ulusal Ordu"nun başındaki General Hafter'e bağlı güçler Türkiye ile savaşın eşiğine geldi. Türkiye'ye ait yerli üretim bir insansız hava aracı (İHA) düşürdüklerini iddia etmişlerdi.

 

 

 

Libya'da Olanlar ve Halife Hafter

 

Geçtiğimiz günlerde Libya'da "Ulusal Ordu"nun başındaki General Hafter'e bağlı güçler Türkiye ile savaşın eşiğine geldi. Türkiye'ye ait yerli üretim bir insansız hava aracı (İHA) düşürdüklerini iddia etmişlerdi. Aynı zamanda ülkede ki tüm Türklerinde tutuklanmasını emretmişti.

 

Bu bağlamda Hafter neredeyse bir savaşa sebebiyet verecekti...

Öncelikle en can alıcı bilgiyi baştan vermek gerekiyor. Olası bir savaş durumunda Türkiye Libya ile değil General Hafter'e bağlı "Ulusal Ordu" ile savaşacaktır. Çünkü şuanda Libya'da iki başlı yönetim bulunuyor. Bunlar Hafter'e bağlı Tobruk Meclisi ve tüm dünyanın tanıdığı Trablus hükümetidir.

İki ülkenin askeri sayıları ve envanter durumlarına bakıldığında Türkiye ezici bir çoğunluğa sahip. Türkiyenin kara, hava ve deniz güçlerinde aktif olarak 355 bin personeli ve 17 bin çeşitli mühimmatları bulunuyor. Libyanın ise 35 bin aktif personeli ve 1500 mühimmatı bulunuyor. Tabii ki bu veriler net bir üstünlük belirtisi olmayabilir çünkü özellikle irili ufaklı bazı grupların desteği bu sayıları büyütebilir.

Olası bir savaş durumunda Türkiye Hafter'in ordusu dışında Hafter destekçisi bazı ülkeler ve gruplarla da savaşacaktır. Bu ülkelerden bazıları Suudi Arabistan, Mısır ve Arap Emirlikleridir.

 

Hafter'in hikayesi ise oldukça ilginç... Hafter, Libyayı olduğu konumdan kat ve kat üst sıralara taşıyan; eğitim, sağlık, su, doğalgaz, elektrik, yol ve köprü gibi birçok gideri halkına ücretsiz sunan Kaddafinin en güvendiği komutanlarındandı. Kaddafinin Çad üzerinde egemenlik kurması üzerine bölgeye en güvendiği askerlerinden olan Hafter'i en yüksek rütbe ve donanımla göndermesine rağmen Hafter, bölgede başarılı olamamış ve Kaddafi tarafından hain ilan edilmişti. Daha sonrasında CIA yardımıyla Amerikaya kaçmış ve CIA tarafından Kaddafiyi devirmesi için eğitildiği de öne sürülmüştür. Nitekim bu söylentiler neredeyse doğru çıktı ve 2011'de "Arap Baharı" mesajlarıyla Kaddafi karşıtı birçok eylem ve isyanda boy gösterdi. Ta ki dünya devleri Kaddafiyi halkına linç ettirene kadar...

 

Hafter'in savaş tehditleri ve somut eylemleri üzerine Erdoğan önce bundan haberi olmadığını daha sonra da cevaplarını en sert tondan vereceklerini iletmişti.

Bu karmaşanın büyümesini çok tehlikeli görüyorum. Kuzey Afrika ve Arap yarımadasında o çok beklenen 3.Dünya savaşı planları devreye sokulmak isteniyor olabilir. Bu savaş planı coğrafi konum açısından ateş çemberinde olması sebebiyle Türkiyeye sıçraması da an meselesi olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Türkiyenin düşmesi demek ise savaşın avrupa ve amerikaya sıçraması anlamına geliyor.

Yaşayıp asıl planı göreceğiz, yaşayabilirsek...