KÜRTLERİN İKİ EKOLÜ ( Mehdi Zana ve Leyla Zana ) Mehdi,nin de Leyla'nın da fazla hayat hikayelerinin detayına girmeyeceğim. İkisi de duruşlarıyla halk kişiliğiyle unutulmaz iz bıraktılar . Yurtseverlik duyguları temiz bir toplumun bilinci ve yüreğinde. 1978 Diyarbakır belediye başkanı olan sayın Mehdi Zana duyduğum kadarıyla o dönem hamalların çektiği at arabalarıyla Diyarbakır'ın emekçilerinin yaptığı şehirde çarşı konvoyu bomba gibi etki yapmıştı . Yine belediye başkanıyken 17 yaşında 12 Eylül gelmeden Diyarbakır cezaevinde hiç bir grup ayırımı yapmadan xale Mehdi bütün siyasi tutsaklara ihtiyaçları İçin para yardımı göndermişti. Daha sonra 12 Eylül faşist darbesiyle tutuklanıp cezaevine atılan Mehdi Zana çok sağlam tavır ve duruş sergileyerek halkın kendisine duyulan güveni korumuştur. Leyla Zana ,eşinin 16 yıl boyunca hapishane kapılarında bağlılığı ve çocuklarına anne kutsal hizmetini esirgemediği gibi bir ev emekçisi karakterinden politik kişiliğe okuyarak duyarlı yaşama katkı katılımıyla 1991 yılında HEP ve SHP seçim ittifak listesinden Diyarbakır milletvekili seçilmiş TBMM 'inde Kürtçe yemin ile kamuoyu dikkatini çekmişti. Şimdi bu iki değerli insan yaşamları boyunca Kürt halkının değerlerine hep bağlı kaldılar. Kürt halkının dünya halkları ailesi içinde Kürt halkının da kendi kaderini tayin hakkını ve kabülünü yürekten istediler halkın saygı ve teveccühüne müteşekkir oldular. Bu iki güzel insan son 10 yıl içinde sessiz sedasız varlıklarından halkımız fazla haberdar değil . Bu yurtsever kamuoyu İçin önemli. Halk kendi değerlerine mücadele dinamiklerini unutmak acıdır. Sadece Mehdi ve Leyla değil' Tarık Ziya Ekinci ,Kemal Okutan ,Dr.Naci Kutlay,Dr.Kemal Parlak,Dr.Nevzat Mirkan ,Mahmut Alınak 'Alirıza yurtsever 'Süleyman savaş ve adını hatırlayamadıklarım bağışlasın beni .Çok değerli Kürt yurtsever aydınlarını Kürt halkı ve onları temsil eden siyasi hareketler sahiplenmeli ,saygı duymalı ,etkinliklere davet edilerek onura edilmeli. Bu şahsiyetleri ideolojilere bağlamamalı . Aydınların vicdanı partiler üstü bağımsız düşünen gerçeği gören halkı anlayan ve esas alan bir karakter olarak kabul görülmeli . Bu duygu ve düşünceyi bir yurtsever ve aydın olmaya aday adayı vicdanıyla yazdım. Umarım yüreği güzel insanlar iyi anlar..