TBMM kürsüsünden tüm partilerin ortak kararıyla İsrail ile ilşkilerinizi bitirdiğinizi neden ilan etmiyorsunuz? İsrail ile yapılan gizli ve açık ikili tüm anlaşmalara son verdiğinizi açıklayın ve söylediklerinizin bir karşılığı olsun!

Dini ve milliyetçiliği bir iç politika malzemesi haline getirmiş olan AKP iktidarı TBMM’deki gizli oturumla halklardan neyi gizliyor? Soruyoruz; süregelen tutarsızlıklarınızın TBMM’de dile getirilmesini gizlemek için mi gizli oturum? İsrail Devlet Başkanı Herzog’u kırmızı halılarla karşıladığınızı mı gizleyeceksiniz?

‘İbrahim Anlaşması’nın bölgedeki tüm iş birlikçi Arap yönetimlerinde yarattığı etkinin sizi de teslim aldığını gizlemek için mi? Birleşik Arap Emirlikleri-İsrail Barış Anlaşması olarak ABD’nin dayatmasıyla 13 Ağustos 2020’de yapılan anlaşmaya bölge İslam devletleri ile birlikte gösterdiğiniz ilgi ve desteği nasıl gizleyeceksiniz? İsrail ile girdiğiniz yeni ilşkileri taçlandırmak için canhıraş çalıştığınızı, faşist Netanyahu’yu Saray’da ağırlamak istediğinizi nasıl gizleyeceksiniz?

“İsrail ile iş hacmimiz 8 milyar dolara ulaştı, önümüzdeki yıl 10 milyar dolara çıkarmayı düşünüyoruz” dediğiniz geçen yılkı konuşmalar mı gizlenecek?

AKP iktidarı, bir yandan “Siz çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz” dediği ama diğer yanda son yıllarda İsrail devleti ile geliştirdiği ilişkileri izah edemeyeceğini düşündüğü, verilecek soruların yanıtlanamayacağını bildiği, ikiyüzlü İsrail politikasının gelip taşlara kayalara, dahası bombalara çarptığı için mi TBMM’de gizli oturum istedi?

İsrail, yerleşim yerlerini içindekilerle birlikte yerle bir eden tanklarıyla günlerdir havadan bombaladığı Gazze’ye bir kara harekatı için Gazze sınırına dayanmışken gizli konuşulması gereken nedir?

Bunun yerine, TBMM kürsüsünden tüm partilerin ortak kararıyla İsrail ile ilşkilerinizi bitirdiğinizi neden ilan etmiyorsunuz? İsrail ile yapılan gizli ve açık ikili tüm anlaşmalara son verdiğinizi açıklayın ve söylediklerinizin bir karşılığı olsun!

Zira Filistin halkı gizli öldürülmüyor. Yağmur gibi yağan bombaları görüyoruz. İsrail siyonizmi ve arkasındaki emperyalist güçlerin desteği gizli değil, açık. Silah yüklü ABD ve İngiltere savaş filoları dünya halklarının gözleri önünde denizleri aşarak yol alıyor. Siyonist İsrail on yıllardır ne yaptıysa yine onu yapacak. Bunu bilmeyecek bir şey yok. Başta ABD emperyalizmi ve Batılı emperyalist tüm güçleri arkasına almış olan faşist Netanyahu hükümeti şimdi oluşan savaş kabinesi ile saldırılarını daha da büyütecektir. Bu biliniyorken, “Taraflara itidal çağrısı yapıyoruz” sözlerinin bir karşılığı yok. Siyonist İsrail devleti ile iktidarınızın sürdürdüğü tüm ilişkilere son vermeyi açıklamadığınız sürece söylediklerinizin hiçbir karşılığı olmayacak. Her şey sözde kalacak. Bu yönlü adımlar atmadığınız sürece sadece Filistin halkının katliamlarını izlemiş olursunuz. Söylenmiş sözleriniz yükselen tepkileri bastırmak için söylenmiş sözler olarak tarihe geçer.

Savaş 8. gününde, İsrail yönetimi tüm gücüyle harkete geçmekle kalmıyor, emperyalist ülkelerin desteği ile yeni katliamlara hazırlanıyor. Savaş kızışıyor. 1500’ün üzerinde Filistinli yaşamından oldu. 1300 İsrailli öldü. İsrail siyonist yönetimi kendi halkını da ölüme sürüyor. Yıllardır uygulayageldiği işgalci politika iki halk için de ölüm, kan ve şiddet getiriyor. Yıllardır işgal altında olan Gazze’de şimdi ekmek yok, su yok, elektrik yok... Netanyahu ve onun yönetimi, siyonist İsrail 1948’den bu yana işgal ettiği ve bugün artık dar bir alana sıkıştırdığı Filistinlilere kin ve nefret kusuyor. Ne ‘48, ne ‘67 sınırları, ne iki devletli Oslo Anlaşması ne BM kararları... Gözünü kan ve şiddet bürümüş iktidarın karşısında halkların direnişi ve dayanışmasına ihtiyaç var. İsrail yönetimine ve arkasındaki emperyalist güçler ve Ortadoğu’daki iş birlikçi Müslüman yönetimlere karşı tek çıkış yolu Filistin halkının yıllardır yükselen sesini ve onunla dayanışma içinde olan dünya halklarının sesini duymak ve gereğini yapmaktır. İsrail ile tüm ilişkiler son bulmalı...

İsrail on yıllardır uyguladığı katliamları ve savaşı büyütmek istiyorken, emperyalist güçler bu gelişmeyi, Ortadoğu’da yeni hamleler için “fırsata” çevirme hesabını hızla devreye soktu. Sadece laf etmekle yetinenler siyonizm karşıtı olduğunu, antiemperyalizmden dem vuran yönetimler. İsrail yönetimi, hiç değişmediği halde iktidarınız temsilcileri tarafından arada üst perdeden sözler edilse de başka bir gerçek var. İsrail ile ikili anlaşmalar yapıldı, ticaret hacmini geliştirme, birlikte yeni projeler hazırlama hesabı içinde olduğunuz gerçeği orta yerdeyken TBMM’de gizli oturum ne işe yarayacak?

Açık olun ve tutum alın!

Filistin için söylediklerinizde samimiyseniz, Kürtler için de aynısını uygulayın! TBMM’de gizli oturumu, iktidarınıza sınır ötesinde uyguladığınız savaş politikası sorulacak diye mi yapıyorsunuz? İnanıyoruz ki bu sorulmuştur. Biz de buradan soruyoruz; madem barış, madem eşit haklar diyorsunuz, kan ve gözyaşını eleştiriyorsunuz, İsrail’i eleştiriyorsunuz, ABD’ye kafa tutuyorsunuz, o halde Kürtlere uygulanagelen politikayı neden sürdürüyorsunuz?

Filistin halkı ve Kürt halkı bölge ülkelerinin ve emperyalist politikaların sonucu olarak esaret altında yaşıyor. Kan ve gözyaşı akıyor. İki halk eşit ve özgür olmadan Ortadoğu’da barış olası değil.