GELİŞMELER VE KAYGILAR

Kaygı verici gelişmeler yaşanıyor; Baroların Yargıtay’a seçilecek bir üye konusunda uzlaşı sağlayamaması, Ankara Elektrik Mühendisleri Odası'nın iki muhalif listeyle girdikleri seçimi iktidar yandaşlarına kazandırması, Sezen Aksu tehdit edilirken “ama oda şunu yapmıştı” söyleminin yarattığı ikircikli tutum ve iktiadrın akıl almaz baskıları karşısında takınılan tutum kaygı vericidir.

Yine 3. İttifak çağrıları karşısında SOL Parti’nin toplantı öncesi “Demokrasi İttifakı adı altında yapılacak çalışmanın parçası olmadığımızı kamuoyu ile paylaşırız” açıklama kaygı vericidir. TKP’nin “daveti kabul ettik, toplantıya katıldık ama bu platformda olmayacağız” mealindeki açıklaması ve TKH'nın takındığı tavır içinde bulunduğumuz sürecin bizlere yüklediği sorumluluklarla ne denli bağdaşmaktadır!

HDP Milletvekili Semra Güzel'in "dokunulmazlığının kaldırılması" konusunda 'Millet İttifakı'nın, bu fotografların neden bugün ve ne amaçla servis edildiği açıkken, yine AKP ve MHP'nin dümen suyuna girerek, "fezlekeye evet" vereceklerini ilan etmelerine ne diyeceğiz! Seküler yaşama yönelik saldırılar, basın, düşünce, ifade özgürlüğüne yönelik ciddi baskılar, tarikatların yaşama egemen hale geliyor olması karşısındaki sükût…

Aynı CHP'nin, bir tarikat yurdundaki çekilmez koşulları anlatan Enes Kara’nın, bir mektup ve video bırakarak hayatına son vermesinin ardından günlerce ses çıkarmaması anlaşılır bir durum değildir.

CHP’nin ve bir bölüm “sol” çevrenin Sezen Aksu'ya savrulan tehditlere suskun kalışı dikkatten kaçmadı. Erdoğan’ın camide eline mikrofon alarak Sezen Aksu’yu kast ederek “O uzanan dilleri yeri geldiğinde koparmak bizim görevimizdir” söylemine beklenen tepkiyi göstermemesi kaygılarımızı arttıran gelişmelerdir.

Bugün bu sarsıcı gelişmelere gereken tepkiyi gösteremeyenler yarın daha büyük baskılarla karşı karşıya kalacaklardır.

Farklılıklarımız var ancak iktidarda fark gözetmeden tüm muhalefeti dümdüz etmeye kararlı bir anlayış bulunuyor. Başta CHP olmak üzere 'Millet İttifakı', HDP'ye karşı takındığı tavırdan, kritik zamanlarda kullanılan iktidar dilinden vazgeçmelidir; tezkere ve felzeke konularında dik durmalıdır. "Fezlekeye evet" dememelidir! HDP’nin kapatılma davası karşısında tavır almalıdır. Gerçekten muhalefet bunu gerektirir. İktidarın işine yarayacak söylem ve icraatlardan hızla uzaklaşmalıdırlar.

Ayrıca, hiçbir devrimci demokratik güç, 3. İttifak çalışmaları dışında kalmamalıdır. Tarih ve insanlık karşısında büyük bir sorumluluk altındayız. Sol Parti, TKP, TKH tutumlarını bir kez daha gözden geçirmelidir. Tüm devrimci demokratik çevre, parti, örgüt ve oluşumlar bu çabayı ileri taşıma gayreti göstermelidir. Zira çok zor bir süreçten geçiyoruz. Böylesi bir zamanda bu zalimane sürecin üstesinden gelmek için bir araya gelmeyeceksek ne zaman!

Bir halk seçeneği, bir demokratikleşme bloku mutlaka zaman yitirmeden inşa edilmelidir. 'Millet İtifakı'nı sarsıp, emekten, halktan, demokratikleşmeden yana meyletmesini zorlayacak esas güç oluşturulacak 3. İttifak ve bir araya gelen devrimci, demokratik güçlerin mücadeledir.