“CORONA”DAN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK DENİYOR. SİZ NE DİYORSUNUZ? Ötekilerin Gündemi Hamza Özkan Merhabalar, “Corona” virüsü nedeniyle tarihsel  ve zorlu bir süreçten geçerken, toplum olarak, dünya olarak,  tarif edilemeyecek bir alt üst oluşu yaşıyoruz.

“CORONA”DAN SONRA HİÇBİR ŞEY ESKİSİ GİBİ OLMAYACAK DENİYOR. SİZ NE DİYORSUNUZ?

Ötekilerin Gündemi

Hamza Özkan


Merhabalar, “Corona” virüsü nedeniyle tarihsel  ve zorlu bir süreçten geçerken, toplum olarak, dünya olarak,  tarif edilemeyecek bir alt üst oluşu yaşıyoruz. Filmlere, romanlara konu olan sahnelerin gerçekliği karşısında şaşkın, çaresiz, umutsuz olsak da, umudumuzu  kaybetmemek için direniyoruz; direnmeliyiz de.

İlkellikten bugüne gelen insanlık, doğanın en güçlü varlığı olsa da, bu  harika teknolojiyle her şeye egemen olduğunun gösterisini yapsa da, öyle bir an geliyor ki doğal felaketler ve salgınlar karşısında savunmasız kalabiliyor.

Farklı gezegenlere, koloniler kurma projeleri yapan insanlığın doğayı bu denli tahrip etmesi, akıl tutulmasıyla güç ve silahlanma yarışına girmesini,  anlamakta zorlanıyor insan.

Aklını kullanan, hümanizmden, demokrasiden söz eden çağdaş ülkelerin  bir virüs karşısında nasıl bir felaket yaşadığına ve çaresiz kaldığına şahitlik ediyor, virüsün zengin ve yoksul dinlemediğini görüyoruz. Şu bir gerçek ki, bu krizde ekonomik olarak zayıf, alt yapısı kuvvetli olmayan ülkeler  daha çok etkileneceklerdir. Bu süreçte komplo teorileri ve öngörüler birbiriyle çatışıyor. Bu acı ve felaket hepimizin! Ne ırk, ne dil ne de din ayrımı gözetmeksizin, insanlığın kenetlenmesi ya da uyanışına da neden olabilir.

Bu sürece tanıklık ederken, çeşitli meslek gruplarına “Corona Virüsü” ile ilgili sorularımızı yönelttik.

 

 

 

-İnsanlığın ulaştığı bu teknoloji ve Modernitede, her şeye çözüm bulunurken bir virüsün dünyayı egemenliği altına almasını ve insanlığı alt üst etmesini nasıl yorumluyorsunuz?


 

Bugün dünyaya egemen olan medeni sistem corona virüse karşı iyi bir sınav veremedi.

Eğitim ve sağlık alanlarında yatırımların yetersiz olduğu ise çok somut olarak görüldü.

Her sistem olduğu gibi kapitalist sistemde belki artık son aşamasına gelmiş. 20.yüzyılın son yıllarında bugüne kadar sosyal bilimcilerin birinci gündemi zaten bu sistem sonrası arayışları ile geçti.

Yaşanan bu yok oluş ve çöküş krizinde geleceğe nasıl bakıyorsunuz, bu ölümlerden sonra dünya yeniden mi şekillenecek, geleceğe dair düşünceleriniz nelerdir?


 

Batı Avrupa’da ne Doğu Asya’da nede ABD’de hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak.kaldı ki 1990’lı yıllarında sosyalizm çökerken bu liberalizmin zaferinden çok belkide o gün liberalizimin de çöküşüydü.

Ancak yetersiz gördüğümüz bugünkü sisteme alternatif bir sistemi de en azında bugün orta koyacak durumda değiliz.

Peki hep söylenegelen bu baş döndürücü teknoloji ve bilim insanlık için kullanılamıyor mu?

kapitalist sistem sonsuz sermaye birikimi hedefli bir sistemdir.sağlık ve eğitim yatırımları özel sektöründen çok devlet ve hükümetlerin hedefi olmalıydı.bu süreçten sonra karma ekonomik model ihtiyacı belkide daha çok his edilecek.

Peki, evde kalarak, tüketim ve rekabet alışkanlıklarından uzak kalan, çalışma hayatının hızı ve insanı tüketen sınırlılığı dışına çıkan insan kendisi için bir bilince ulaşabilir mi?

Bu süreçten sonra güçlü değişim rüzgarı sadece mevcut egemen sistem ve özellikle Avrupa’yı,yanı sıra tüm dünya insanlarını da derinden etkileyecek. Türkiye'de ek olarak şehirler/kentler öne çıkacak.yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve Adem’i merkeziyetçi bir sistem kendisini daha çok dayatacak.