Şırnak’ta, 24 Ocak günü bir genç öldü! Daha 23 yaşındaydı. Büyük umutları vardı Abdulgaffar’ın.

Sınava hazırlanıyordu, dershaneye giderken Cizre’nin Yafes Caddesi’nde, hızlı giden resmi aracın çarpması sonucunda 40 metre kadar sürüklendi, iki gün sonra, yaşamın baharındayken hayatını kaybetti.

Göz yaşlarına boğulan, çığlıkları yürekleri dağlayan Abdulgaffar’ın annesi Meryem Dayan; “Oğlum doktor olmak istiyordu” diyor. “Sokakta 140 km hızla araba sürülür mü?” diyerek isyan ediyor. “Bu sokaklarda her dakika başı zırhlı araçlar gidip geliyor” diyor, “Bu zırhlı araçları sokaklardan çekin!’ çağrısı yapıyor.

Anne Meryem Dayan’ın anlattıkları iç parçalayıcı. Yeni Yaşam’daki habere göre Abdulgaffar’ın, babası da iş kazasından ölmüş, yoksul bir ailenin çocuğudur. “Babaları 2017 yılında bir iş kazasında yaşamını yitirdi” diyor Anne Meryem. “Çok çalışkan bir öğrenci olduğu için öğretmenleri ısrarla dershaneye kaydetmemizi istediler. Ben onlara imkanımızın olmadığını söyledim. Ama öğretmenleri ısrarla gönderin biz yardımcı oluruz dediler. Öğretmenleri bu öğrenci Türkiye birincisi olabilecek bir öğrencidir, diyorlardı. Ben onun başarısını kimselere söyleyeme kıyamıyordum. Arkadaşlarına o ders veriyordu. Oğlum çok akıllı ve çalışkandı.”

Abdulgaffar’a çarpan ve ölümüne neden olan Ford Ranger tipi aracın kaymakam ve kayyum Mehmet Tunç’un korumaları olan sivil polisler ait olduğu kabul edildi. Cizre Belediyesi, 4 gün sonra resmi twitter hesabı üzerinden açıklama yaparak, aracın kayyumu koruma polislerine ait olduğunu kabul etti. Ancak Kayyum ve Kaymakam Mehmet Tunç’un korumaları hakkında ne işlem yapıldığını bilmiyoruz.

Bölgedeki ölümlere karşı hep bir suskunluk var. Barolar, basın, aydın, yazar, gazeteci, siyasetçi… Listesi uzatılacak bir suskunluk. Özellikle polis ve askerin taraf olduğu bu tür gelişmeler karşısında sesleri çıkmıyor. “Kürtlerin yanında duruyor derler”  anlayışı bir türlü aşılamıyor.

Ne yazık ki bu tür ölümleri sormak, soruşturmak peşine düşmek sadece bölge barolarına, HDP’li vekillere, insan hakları kuruluşlarına ve devrimci demokrat güçlere kalıyor. AKP’nin baskı rejiminden söz eden, onun hukuksuzluğunu dile getirenler Kürtlerin maruz kaldığı haksızlıklara aynı tepkiyi gösteremiyor. Çifte standart aşılmıyor, aşılamıyor.

Bu sorunları ne CHP ne İYİP Meclis kürsüsünden duyabiliyor. Panzerlerin neden olduğu ölüm olayları yeterince gündem olmadığı ve davalar takip edilmediğinden suçlular cezasız kalıyor. Cinayet gibi kazaların sorumlusu olanlar cezasızlığa güvenerek aynı suçlar tekrar etmekten sakınmıyor. Cezasızlık pervasızlığı körüklüyor. Açılan davalarda, ya ceza almıyorlar ya da beraat ediyorlar. Üzerine gidilmedikçe, bu tür ölümlere neden olan “güvenlik güçleri” cezasız kaldıkça, ölümler durmuyor.

Reklam

Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, bir bütün olarak AKP, MHP, bölgenin kayyumları, valileri, kaymakamları, olup biteni hak ve hukuk çerçevesinde ele almak yerine, başka bir refleksle ele alıyorlar. Öyle olmasa panzerlerin neden olduğu ölümler sürmezdi. Yaşlı, genç, çocuk ölümleri dururdu.

7 yaşındaki Mihraç Miroğlu’nun yüzü, parçalanan bisikleti hâlâ gözlerimizin önünde. Üzerinden daha dört ay geçmişken yeni panzer ölümleri yaşanıyorsa bundan bir sonuç çıkarılmalıdır. Kürtlerin yaşadığı bölgede yapılan hukuksuzluklara ses çıkarmayanlar bir kez daha düşünmelidir. Seslerini çıkarmalı; “Bu kaçıncı zırhlı araç çarpması, bu kaçıncı ölüm?” diye sormalıdırlar.

14 yıl içinde zırhlı araçların çarpması sonucunda ölen, 22’si çocuk olmak üzere 56 kişinin hesabı sorulmadıkça bu ölümler sürecek. Yaralı kurtulanlar sakat kalanlar, kayda geçmeyenler var.

HDP’li vekiller, “Abdulgaffar Dayan’ın katledildiği olayın araştırılması olaya dair tarafsız ve bağımsız bir incelemenin yapılması amacıyla Anayasa’nın 98’inci İç Tüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılması için gereğini arz ediyoruz” diyor.

Peki CHP, İYİP ve Millet İttifakı’nı oluşturan diğer dört parti bu konuda nasıl tutum alacak? Araştırma önergesi verenin hangi parti olduğuna, olayın nerde geçtiğine, ölüme neden olanların kim olduğuna, ölenin kimliğine mi bakacaklar?

Şimdi meclisteki partiler bir sınavla karşı karşıyadır. Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçiyor mu geçmiyor mu bunu da göreceğiz.

HDP’li vekiller verdikleri soru önergesinde; “24 Ocak 2022 tarihinde Cizre’nin Yafes Mahallesinde, Cizre Kaymakamlığına bağlı kaymakamlığın koruma polisleri tarafından kullanılan ve aşırı hız yaptığı belirtilen Ford Ranger marka araç 23 yaşındaki Abdulgaffar Dayan’a çarpması sonucu yaşamını yitirmiştir. Abdulgaffar Dayan’ın katledildiği olayın araştırılması olaya dair tarafsız ve bağımsız bir incelemenin yapılması istiyoruz” diyor.

CHP ne diyecek, nasıl tutum alacak bu gelişme karşısında. İYİP, DEVA, Gelecek, DP… 6’lı ittifak panzerlerin ezdiği gençler, çocuklar, kadınlar için nasıl tutum alacak. AKP’ye alternatif oldukları iddiasındaki Millet İttifakı bu konuda bir sınavla karşı karşıyadır. Zira Kürtlerin uğradığı haksızlıklara ses çıkarmayanların halktan güven ve destek beklemeleri olası değil.

Reklam

Bilmelisiniz ki; insanı tutarlı kılan, bölgeye, yere, zamana, faile, mağdura bakmaksızın, haksızlığa ve adaletsizliğe karşı çıkmasıdır!

Cizre'de Abdulgaffar Dayan'ın ölümüne sebep olan araç, kayyum belediyesinin güvenlik aracı çıktı

Abdulgaffar Dayan'ın amcası: Kimin sorumlu olduğunu tüm dünya biliyor